Müşterek borçlu sıfatıyla borçlu alacaklıya demek suretiyle rücu hakkını kazanan kişinin, bu hakkını ilama bağlatmadan sadece rücu belgesi ile ilamlı takip yapamayacağı–
Ceza ilâmları ile bu ilâmın eklentileri durumunda olan tazminat, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de ilâm kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
Alacaklının lehine hükmedilen inkar tazminatına ilam tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceği–
«Haksız tutuklama»dan dolayı -466 s. Kanun gereğince- hükmolunan manevi tazminatın tahsili için, ilamın kesinleşmiş olmasının gerekmediği–
Tedbir nafakasının -kararda; dava tarihinden itibaren başlatılacağı konusunda açıklık bulunmadıkça- ara kararının verildiği tarihten itibaren başlayacağı–
Ara kararı ile hükmedilmiş olan tedbir nafakasının nafaka işlemeden, ayın birinde ödenmesi gerekeceği–
Olumsuz tesbit davasını kazanan davacı-borçlunun, ilâm kesinleşmeden bu ilâmı -ilâmda yazılı (lehine hükmolunan) «yargılama gideri», «vekalet ücreti» ve «% 40 (şimdi %20) tazminat»ın tahsili için- icraya koyamayacağı (ilâmlı takip yapamayacağı)–
Müşterek çocukların doğum tarihi itibariyle takip tarihinde ergin olmaları halinde annenin çocuklar adına velayeten takip yapamayacağı–