«Yasal faizin dava tarihinden itibaren davalılardan alınması» belirten tavzih kararı, davalılara tebliğ edilmemiş dahi olsa, bu kararın asıl hükümle birlikte -kesinleşmeden- uygulanabileceği–
E. hükmünü içermeyen Sayıştay, İdare Mahkemesi, Vergi Mahkemesi ve Danıştay ilamlarının takip konusu yapılamayacağı–
E. hükmü içermeyen Sayıştay, İdare Mahkemesi, Vergi Mahkemesi ve Danıştay ilâmlarının, takip konusu yapılamayacağı–
Müşterek borçlu sıfatıyla borçlu alacaklıya demek suretiyle rücu hakkını kazanan kişinin, bu hakkını ilama bağlatmadan sadece rücu belgesi ile ilamlı takip yapamayacağı–
İlâmda hükmolunan (takip konusu yapılan) «kıdem tazminatı» için ‘mevduata uygulanan en yüksek faiz’, «ihbar tazminatı» için ise ‘yasal faiz’in uygulanması gerektiği–
Tenkise ilişkin ilam taşınmazın aynı ile ilgili bulunmadığından ve tercih hakkının kullanılması suretiyle dava bedele dönüştüğünden kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Hükmedilen iştirak nafakasını, veli sıfatıyla anneni, çocuğun ergin olmasına kadar takip konusu yapabileceği–
Eser sözleşmesine dayalı tesbit ve tazminata ilişkin ilamın, kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Menfi (olumsuz) tesbit konulu -menfi (olumsuz) tesbit davası sonucunda- davanın kabulüne/reddine ilişkin kararların, kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, ilamda yer alan eklentilerinde aynı kurala tâbi olduğu (yani; ilamda yazılı «tazminat» ve «yargılama giderleri»nin de ilamın kesinleştiği tarihte muaccel olacağı ve bu tarihten itibaren bunlara faiz yürütülebileceği ve infaz edilebileceği)–