İcra emrinin «vekil» yerine «asil»e tebliğ edilmiş olmasına rağmen, vekil tarafından süresinde Tetkik Merciince borca itiraz sebeplerinin bildirilmiş olması halinde, «icra emrinin vekile tebliğ edilmemiş olması» nedeniyle, «icra emrinin iptaline» karar verilemeyeceği–
Donatan aleyhine açılan takipte; acenta» onun vekili sıfatını taşıdığından, acentaya «icra emri» gönderilebileceği, ancak acentanın şahsı ve malları hakkında takibin yürütülemeyeceği-
İlamda faiz hakkında hüküm bulunması halinde, ilamda yazılı alacağını ihtirazı kayıt ileri sürmeden borçlusundan alan alacaklının, ilamda yazılı faiz alacağının ödenmesi için takipte bulunabileceği, ancak «karar tarihinden, ödeme tarihine kadar işlemiş faiz alacağını saklı tuttuğunu» belirtmeden (ihtirazı kayıt ileri sürmeden) ilamda yazılı alacağını borçlusundan alan alacaklının daha sonra yukarıda belirtilen faiz alacağı için takipte bulunamayacağı–
Menfi tespit davası sonucunu belirleyen ilam kesinleşmedikçe, icranın iadesinin mümkün olamayacağına dair hükmün, bu dava nedeniyle davacı borçlu yararına hükmedilmiş avukatlık ücreti ve sair yargılama giderlerinin tahsiline dair hüküm fıkrası bölümünün yerine getirilmesi dileği ile açılmış icra takibi ile ilgili olmadığından takibin iptaline (HUMK. mad. 443) karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Faizin -gerek âdi, gerek ticari işlerde- ana parayı geçebileceği–
Borçlunun sorumlu olduğu «bakiye ila» ile «Yargıtay onama harcı»nı ödeyen alacaklının, bunları ödeme tarihinden itibaren yasal faizleri ile birlikte borçludan talep edebileceği–
Donatan aleyhine açılan dava sonucunda alınan ilâmın acente aleyhine takip açılarak icraya konulamayacağı– Donatan aleyhine açılan takipte, acente onun vekili sıfatını taşıdığından, acentaya «icra emri» gönderilebileceği ancak acentanın şahsı ve malları hakkında takibin yürütülemeyeceği–
Menkul teslimine ilişkin ilâmda aksine hüküm bulunmadıkça, geç teslimden dolayı faiz istenemeyeceği–
«İstihkak davasının kabulüne» ilişkin ilâmın kesinleşmeden uygulanamayacağı–