Kiralayanın, kesinleşen kira tesbit kararına dayanarak kiracıdan -kararda ayrıca bir hüküm bulunmasa dahi- geçmiş (işlemiş) kira alacağı için, ait olduğu aydan itibaren faiz isteyebileceği–
Borcun aslı takip konusu yapılmadan eklentilerinin (gecikme faizinin, gecikme zammının) takip konusu yapılması halinde doğan uyuşmazlığın icra mahkemesinde (tetkik merciinde) çözümlenemeyeceği (Bu durumda, icra mahkemesince «tetkik merciince» ‘görevsizlik kararı’ değil, ‘alacaklının itirazın kaldırılması isteğinin reddine’ ya da ‘borçlunun itirazının kabulüne’ şeklinde karar verilmesi gerekeceği)-
Hüküm fıkrasında ayrıca yer almadıkça, ilâmın gerekçesinde belirtilmiş dahi olsa hüküm tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi istenemeyeceği–
Olumsuz (menfi) tesbit davalarının kabul veya reddine ilişkin kararların kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
İlâm alacaklılarının birlikte veya ayrı ayrı takipte bulunabileceği–
Vergi mahkemesince verilen ve «fazla alınan harç ya da verginin iadesine» ilişkin ilâmın kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
İtirazın iptali davası sırasında tarafların sulh olması üzerine mahkemece verilen «sulhun onanması» kararının İİK. mad. 24’e göre infaz edilebileceği–
Sıra cetveline şikayet üzerine verilen karar kesinleşmeden, dağıtımın yapılamayacağı–
Olumsuz tesbit davasının, geri alma davasına dönüşmesi sonucunda verilen kararın borçlu tarafından ayrı takip konusu yapılamayacağı, ilgili icra dosyasına bu ilâmın ibrazı gerekeceği–
“İtirazın kaldırılması” talebi reddedilen alacaklının daha sonra mahkemede açtığı “eda davası” sonunda aldığı ilamı ayrı bir takip konusu yapabileceği, eski takip dosyasına koyamayacağı-
