İnfazı kesinleşmesine bağlı ilâmların, takip tarihinde kesinleşmiş olması gerektiği (takip tarihinden sonra kesinleşmiş olmasının takibin iptaline engel olmayacağı)–
İİK: 68/I’de öngörülen belgelere dayanarak, borçluya «icra emri» gönderilemeyeceği–
«İlâmda belirtilen menkul malın aynen bulunamaması halinde bedelinin tahsiline» ilişkin ilâmın, borçluya «örnek: 53 icra emri» gönderilerek takip konusu yapılamayacağı–
İlâmda, lehine tahsil hükmü bulunmayan kişinin, ilâmı icraya koyamayacağı–
Delil tesbiti giderlerinin, ayrı takip (ve dava) konusu yapılamayacağı–
Tapu iptali ve tescil davasının, bedele dönüştürülmüş olması halinde, mahkemece verilen ilâmın, kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
«İstihkak davasının kabulüne» ilişkin ilâmın kesinleşmeden uygulanamayacağı–
Boşanma kararı veren mahkemece onanmış olan taahhütnamenin, boşanmanın kararının eklentisi ve işlem niteliğinde sayılacağı ve kesinleşmeden icraya konulamayacağı–
İlâmda taraf olmayan ve aleyhine infazı gereken hüküm (fıkrası) bulunmayan kişiye icra emri gönderilemeyeceği–
Hakem-bilirkişi raporlarının HUMK. 516 vd.’da (şimdi; HMK. 412 vd.'da) öngörülen «hakem kararı» niteliğinde bulunmadığı, bu nedenle de ne «ilam» ve ne de «ilam niteliğinde» sayılmayacağı, ilamla takibe konu yapılamayacağı–