Şirket adına verilen ilâma dayalı takipte, icra emrine sadece şirketin adının yazılmasının yeterli olacağı - Şirket temsilcisinin de adının yazılmasına gerek bulunmadığı–
İlâmda «asıl alacak» ile takdir edilen «vekalet ücreti»nin, «mahkeme masraf»larının ve «harcın» ayrı ayrı takip konusu yapılabileceği–
Men’i müdahale ilâmının takipten sonra kesinleşmiş olmasının, önceden açılmış takibe geçerlilik kazandırmayacağı–
Üçüncü kişinin "kefil" sıfatıyla borcu üstlenmiş olması halinde bu kefaletin ilam niteliğinde olacağı (ve üçüncü kişiye icra emri gönderilmesi gerekeceği), "yediemin" sıfatıyla hacizli malları teslim almış olması halinde ise, sorumluluğun İİK. 358'e
Hakem kararlarının kesinleşmeden infaz edilemeyeceği–
İlâmda yazılı alacağın, borçlu tarafından alacaklı adına bankaya yatırılmış olması halinde, alacaklının bu parayı kabul etmeyerek icra takibi yapamayacağı–
Avukat olmayan kişinin, icra takibinde borçlu olarak gösterilmesi suretiyle yapılan icra takibinin iptali gerekeceği–
İlada her iki avukat için vekalet ücreti hatalı olarak hükmedilmiş olsa dahi, ilamın kesinleşen şekli ile icraya konulması gerekeceği–
İstihkak davasını kazanan 3. kişinin, yediemindeki malları geri alabilmek için, yediemine fatura karşılığında ödediği «yedieminlik ücreti»ni, «istihkak davasının kabulüne» ilişkin merci kararına dayanarak, davalı - alacaklıya icra emri gönderip, «ilâmlı takip» konusu yapamayacağı–
İlâmdaki alacağın başkasına temliki (devri) halinde, alacağı temellük eden (devralan) yeni alacaklının, ilâmlı takipte bulunabileceği–