Talep edilen alacağın ve faizin ipotek akit tablosunda yer alan gerçek alacağa ve istenebilecek faize aykırı olduğu iddiasıyla açılan davada, mahkemece, bilirkişi vasıtasıyla, borçlu iddiası ve 5083 sayılı Yasa nazara alınarak 1972 tarihli ipotek alacağının vade tarihinden (16.06.1973 den) sonrası için yasal faiz oranları üzerinden takip tarihine kadar hesap edilecek faiziyle birlikte tesbitiyle, bulunacak toplam alacaktan altı sıfır silinerek YTL'ye çevrilmesi ve bu miktar üzerinden icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların, icra takibine konu edilmesi halinde, elatma tarihi 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında ise; takibe konu ilamın tarihi 5999 sayılı Yasa'nın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden önce olması durumunda İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği, ilam tarihi 30.06.2010 tarihinden sonra ise İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği- 04.11.1983'den sonraki el koymalarda ise; 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesi haciz yasağı getirmekle birlikte anılan Yasa maddesi Anayasa'ya aykırı görülerek 01.11.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığının kalmadığı, bu durumda, ilam tarihi yeniden haciz yasağının getirildiği 11.06.2013 tarihinden önce olması halinde haciz konulabileceğinden şikayetin reddi, ilam tarihi 11.06.2013 tarihinden sonra olması halinde ise haciz yasağı mevcut olduğundan şikayetin kabulünün gerektiği-
Mahkemece, Devlet Bankaları'nın takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının, ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, bilirkişinin şahsi çabası ile temin ettiği oranlara göre yaptığı hesaplama kabul edilerek sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
Kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların, icra takibine konu edilmesi halinde, elatma tarihi 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında ise; takibe konu ilamın tarihi 5999 sayılı Yasa'nın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden önce olması durumunda İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği, ilam tarihi 30.06.2010 tarihinden sonra ise İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği- 04.11.1983'den sonraki el koymalarda ise; 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesi haciz yasağı getirmekle birlikte anılan Yasa maddesi Anayasa'ya aykırı görülerek 01.11.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığının kalmadığı bu durumda ilam tarihi yeniden haciz yasağının getirildiği 11.06.2013 tarihinden önce olması halinde haciz konulabileceğinden şikayetin reddi, ilam tarihi 11.06.2013 tarihinden sonra olması halinde ise haciz yasağı mevcut olduğundan şikayetin kabulünün gerektiği-
İlamda hükmedilen faiz alacağının fazla istendiği iddiasına dayalı şikayette, mahkemece, Devlet bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının, ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, bilirkişinin şahsi çabası ile temin ettiği oranlara göre yaptığı hesaplamanın kabul edilerek hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Takip tarihi itibariyle dayanak ilamlarda hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına dava tarihinden itibaren yasal faiz istenilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Talepleri kısmen kabul edilen borçlu lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
İlamda her bir alacak miktarı için ayrı ayrı faiz dönemleri belirtildiği halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacaklar toplanarak ilamda belirlenen miktarlar dışında faize esas matrahlar elde edilmesinin ilama aykırı olduğu-
Alacaklının takip talebine eklediği belgenin para borcuna veya teminat verilmesine dair ilam olması halinde icra memurunun borçluya örnek 4-5 nolu icra emri tebliğ etmesi yasal zorunluluk olduğundan İcra müdürünün alacaklının talebi üzerine ya da kendiliğinden ilamsız icra takiplerine ilişkin ödeme emri göndermesinin yasanın emredici hükmüne aykırılık teşkil edeceği, borçluya örnek 4-5 icra emri gönderilmesi yerine adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin örnek 13 ödeme emri gönderilemeyeceği-