Ortaklığın giderilmesi ilamının karar tarihinden sonra taşınmaz üzerine tesis edilen ayni hak, haciz vs. satışa engel olmayıp, ancak satıştan sonra paraların paylaştırılması safhasında nazara alınacak hususlar olduğu, dolayısıyla satış memurluğunca satış talebinin yerine getirilmemesinin ilam ve yasaya aykırı olduğu-
1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmesi gerekeceğinden şikayetin kabul edilmesi gerektiği-
İcra Mahkemesi’nce, kararın tebliğden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiş olduğundan, temyiz süresinin kararın tebliğinden itibaren ve 15 gün üzerinden hesaplanması gerekeceği-
Mahkemece hem 29.04.2008 tarihli ilam ile buna bağlı düzenlenen icra emri ayrıca 05.05.2011 tarihli ilam ile buna bağlı düzenlenen icra emri birlikte değerlendirilerek ödeme iddiası hakkında sonuca gidilmesi gerekirken sadece 29.04.2008 tarihli ilam ile buna dayanılarak düzenlenen icra emri üzerinden sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
"Takibe konu edilen ...TL işlemiş faizin hangi tarih itibariyle ve hangi faiz oranlarına göre hesaplandığının açıklanmadığı" ileri sürülerek icra emrinin iptali talep edilmiş olduğundan; bu talebin faiz miktarına itirazı da içerdiğinin kabulü gerektiği-
Takip dayanağı ilamda müteselsil sorumluluğa ilişkin bir açıklama bulunmadığı halde, icra emrinde, her bir borçludan alacağın tamamının istenmesinin ilama aykırı olduğu yönündeki şikayet konusunda, olumlu olumsuz karar verilmediğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekeceği-
Davacıların kişilik haklarına saldırıda bulunulduğundan bahisle manevi tazminata hükmedilen ilam, tarafların hukuki durumlarında, kayıt ve sicillerde değil malvarlığında değişiklik yaratacak nitelikte olduğu, hakkın özüyle ilgili olmayıp sonuçlarıyla ilgili olduğundan şahsın hukukuna ilişkin olmakla birlikte, icrası için kesinleşmesi şartının bulunmadığı-
Takip dayanağı ilamda her ne kadar muhtesat bedeline hükmedilmiş ise de; mahkemece tapu iptali tescil talebinin, bir başka anlatımla, taşınmazın aynının tartışıldığı, uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafı bulunduğu, bu hali ile ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği-
Hüküm içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği, bu nedenle hüküm fıkrasının hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça yazılmasının zorunlu olduğu-
İcra emrinde talep olunan kıdem tazminatı işlemiş faiz oran ve miktarına itiraz edilmiş olup, mahkemece; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerekirken, fiilen uygulanan değil, uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte alan Merkez Bankası sitesinden alınan faiz tablosu verilerine göre hesap yapılmasının isabetsiz olduğu-