Kurum'un taraf olduğu her türlü davalarda, Kurum aleyhine hükmedilen asıl alacak ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin, alacaklı veya vekilinin Kurum'a ödemeye dayanak makbuz ve belgelerle birlikte yazılı şekilde yapacağı müracaat üzerine bildireceği banka hesap numarasına, müracaat tarihinden itibaren otuz gün içinde ödeneceği, bu süre geçmeden Kurum aleyhine cebri icra yoluna başvurulamayacağı, belirtilen sürede ödeme yapılmaması halinde, söz konusu alacakların genel hükümler dairesinde tahsil olunacağı-
Takibe konu ilamın bozulması üzerine icra muameleleri olduğu yerde duracağı; bozma kararından sonra, mahkemece bozmaya uyularak verilen ilamla alacaklının yeni bir icra emri veya muhtıra düzenlenmesini isteyerek, duran takibine devam etmesi ve fark alacaklarının tahsilinin mümkün olduğu- İlk takipten feragat edilmeksizin, Bozma sonrası verilen kararın ayrı bir icra takibine konu edilmesi halinde, ikinci takibin mükerrer olacağı-
1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma davalarında borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanmasının hukuka uygun olduğu-
Borçlu vekilinin başvurusu üzerine icra emrinin iptaline karar verildiğinden borçlu lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-
Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği-
İlerde kendisine rücu edilebilecek miktarın tespiti için şikayetin görülüp sonuçlandırılmasında şikayet edenin hukuki yararının olduğu-
Kesinleşmeden icraya konulamayan ilamlarda, hüküm altına alınan alacağın, ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceğin ve faizin de kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği- Tasarrufun iptali kararlarının icrası için ise, kesinleşme gerekmediğinden, karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceği- Kambiyo senedine dayalı asıl icra takibinde istenilen borç miktarı dikkate alındığında, bu takibin borçlusu hakkında takibin devam etmesinin, tasarrufun iptali ilamına dayalı takipte faiz istenmesine engel olmayacağı-
Alacaklı vekili dosyaya yapılan ödemeye rağmen dosya borcunun tamamen karşılanmadığını bildirmiş olduğundan, bu durumda icra mahkemesince bu husus gerektiğinde bilirkişi raporu ile denetlenerek sonuca gidilmesi gerekeceği-
İlamlı icra takibi başlatabilecek olan alacaklı bunun yerine ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi, borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak değerlendirileceği- İlamlı icra takibi yapabilecek iken ilamsız icra takibi yapılması dürüstlük kuralına aykırı olacağı- İlama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağı ve bu durumun kendiliğinden dikkate alınacağı-