Taraflarca bildirilen bankalardan fiili uygulamaları gösteren faiz oranları sorularak dosya içine konulduktan sonra, alacak kalemlerinin net miktarı bulunup, dayanak ilamda en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline hükmedilen alacaklar için bildirilen banka faizleri, diğer kalemler için yasal faizler uygulanarak Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor hazırlanması için konusunda uzman bir bilirkişiye başvurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflarca bildirilen bankalardan fiili uygulamaları gösteren faiz oranları sorularak dosya içine konulduktan sonra, alacak kalemlerinin net miktarı bulunup, dayanak ilamda en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline hükmedilen alacaklar için bildirilen banka faizleri, diğer kalemler için yasal faizler uygulanarak Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor hazırlanması için konusunda uzman bir bilirkişiye başvurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kişinin kooperatif üyesi olduğunun tesbitine ve aracın davalı kooperatiften sıraya alınmasına karar verildiği ilamda, şahsın hukuku kapsamında sicil kaydı oluşturacak nitelikte hakkın tartışıldığının anlaşıldığı, ilamın bu hali ile kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
Aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümlerin kesinleşmedikçe takibe konulamayacağı-
Kural olarak ilamda faize hükmedilmediği hallerde alacaklının, takibe konulması için kesinleşmesine gerek bulunmayan ilamlarda hükmedilen alacağa ve fer'ilerine (ücreti vekalete, harca ve mahkeme masraflarına da), karar tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceği, icra müdürünün de tasarrufun iptali ilamının hüküm fıkrası ile bağlı olup, mahkeme kararını yorumlayarak işlem tesis edemeyeceği, aksi durumun, ilama aykırılık nedeniyle İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbi olduğu-
Borçlunun şikayetinin, icra takibine dayanak ilamın bozulma ihtimalinin yüksek olduğu gerekçesi ile hacizlerin kaldırılması istemine yönelik olduğu, icra mahkemesince şikayet nedeni hakkında karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan takibe dayanak ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı gerekçesiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Ortaklığın giderilmesi ilamının karar tarihinden sonra taşınmaz üzerine tesis edilen ayni hak, haciz vs. satışa engel olmayıp, ancak satıştan sonra paraların paylaştırılması safhasında nazara alınacak hususlar olduğu, dolayısıyla satış memurluğunca satış talebinin yerine getirilmemesinin ilam ve yasaya aykırı olduğu-
1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmesi gerekeceğinden şikayetin kabul edilmesi gerektiği-
İcra Mahkemesi’nce, kararın tebliğden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiş olduğundan, temyiz süresinin kararın tebliğinden itibaren ve 15 gün üzerinden hesaplanması gerekeceği-
Mahkemece hem 29.04.2008 tarihli ilam ile buna bağlı düzenlenen icra emri ayrıca 05.05.2011 tarihli ilam ile buna bağlı düzenlenen icra emri birlikte değerlendirilerek ödeme iddiası hakkında sonuca gidilmesi gerekirken sadece 29.04.2008 tarihli ilam ile buna dayanılarak düzenlenen icra emri üzerinden sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-