Takip alacaklısının düzelterek onama ilamı nedeniyle doğan bakiye alacağını ilk takip dosyası üzerinden talep etmesinin mümkün olduğu;bu nedenle borçlu vekilinin takibin mükerrer olduğu yönündeki iddiası doğru değil ise de; aynı ilama dayalı faiz alacağının usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, ilk takip dosyası üzerinden istenmesi gerektiği-
Bozma ilamı gereğince, "manevi tazminat için istenen yasal faiz ve onsekiz yaşını doldurduğu tarihten itibaren çocuk lehine nafaka talep edilemeyeceği" nazara alınarak, takibe devam olanağı bulunan alacak yönünden gerektiğinde bilirkişi incelenmesi yaptırılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
İcra emrinin sol alt kısmında; " Bugün itibariyle borç durumunuz " başlığı ile yapılan hesaplamanın İcra İflas Kanunu'nda yeri yoksa da, bu ibarenin, icra emrinin ya da takip talebinin iptalini gerektirmeyeceği, mahkemece, bu başlıkta yer alan 2. hesaplama kısmının icra emrinden çıkarılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin borçlarının, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geçtiği anlaşıldığından, icra müdürlüğünce bahsi geçen belediyeye muhtıra gönderilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Takip dayanağı ilamın içeriğinden de alacaklının su işlerinde çalışmasından kaynaklı alacağı olduğu anlaşılmakta olup, 71. nolu komisyon kararı gereğince sulama işleriyle ilgili alacak ve borçlar, Mersin Büyük Şehir Belediyesi ve bağlı kuruluşu olan MESKİ'ye devredildiği, 132. nolu karara göre; hizmet ve faaliyet nereye devrediliyorsa o hizmetle ilgili hak, alacak ve borçlar, icra ve haciz dosyalarının da devredilmiş sayılacağı, sonuç olarak borçtan Mersin Büyük Şehir Belediyesi'nin sorumlu olduğu anlaşılmakta olup şikayete konu memur işleminin hukuka uygun olduğu-
Borçlu şirketin borçlarının Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geçtiği anlaşıldığından, icra müdürlüğünce bahsi geçen belediyeye muhtıra gönderilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı bir takip başlatılması usul ekonomisine (HMK. mad. 30) aykırılık teşkil etmesi sebebi ile ayrı takip yapılmaması gerektiği- İtirazın iptali istemi üzerine mahkemece itirazın iptaline, takibin devamına, %40 inkar tazminatı ile vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olduğundan, ilama bağlanan alacaklar için ilk takip dosyasında icra emri düzenlenerek takibe devam olanağı bulunmasına karşın, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı bir takip yapılmasının usulsüz olduğu-
Kanun'un emredici hükmü gereğince yerel mahkemenin menfi tespit davasının kabulüne ilişkin kararı ile birlikte takibin duracağı, menfi tespit davasının takibin kesinleşmesinden sonra açılmış olması ya da söz konusu kararın Yargıtay ilgili dairesince bozulması İİK'nun 72/5. maddesinin uygulanmasını ortadan kaldıracak bir durum olmadığı gibi takibin durması için kararın kesinleşmesinin gerekmeyeceği, o halde mahkemece borçlunun isteminin kabulü ile şikayete konu icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İlama aykırı olarak düzenlenen icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Kural olarak icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez ise de aynı takipte, aynı taraflar arasında verilen icra mahkemesi kararlarının birbirleri için bağlayıcı oldukları-