İlamın hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup, dar yetkili icra mahkemesinin yorum yoluyla hükmü değiştiremeyeceği-
Takip dayanağı ilamda işçi alacaklarının en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş olup, borçlunun alacakların net yerine brüt miktarlar üzerinden takibe konulması ve istenen faize itirazı üzerine, İcra Mahkemesi'nce, taraflara uygulanmasını talep ettikleri faiz oranları ile ilgili bankaları bildirmesi imkanı sağlanmadan, Merkez Bankası oranlarına göre ve kıdem tazminatı ile fazla mesai alacaklarının tümü nete çevrilmeden yapılan hesaplama nazara alınarak yapılan bilirkişi incelemesine göre sonuca gidilmiş olduğundan, taraflarca bildirilen bankalardan fiili uygulamaları gösteren faiz oranları sorularak dosya içine konulduktan sonra, kıdem tazminatı ile fazla mesai alacaklarının net miktarı bulunup, bildirilen banka faizleri uygulanarak Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor hazırlanması için konusunda uzman bir bilirkişiye başvurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağı- İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının dürüstlük kuralına uymayacağı-
Aynı ilama dayalı olarak iki ayrı icra takibi yapılamayacağı-
Tasarrufun iptali ilamı kesinleşmeden icraya konulabileceğinden, İİK. mad. 283/II çerçevesinde alınan ilamda faize ilişkin bir hüküm bulunmasa dahi, alacaklının karar tarihinden itibaren faiz isteyebileceği-
İcra takibine dayanak ilam menfi tespit ve alacak istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık tek bir sözleşmeden kaynaklandığı, olumsuz tespit yani borçlu olmadığına yönelik talep ile alacak talebi birbiriyle bağlantılı olup sonuçları itibariyle birbirlerini etkileyeceğinden, ilamın alacak davasına ilişkin kısmının kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
Şikayet konusu olmayan icra dosyasının iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu (HMK. mad. 297)-
İlamın, Yargıtay Dairesince bozulmasından sonra verilen ilam ile kıdem, ihbar ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine hükmedildiğinden, usul ekonomisi ilkesi de gözönünde bulundurularak şikayetin son verilen bu ilamın hüküm fıkrasına göre incelenip karara bağlanması gerekeceği-
"Alacak kalemlerinin net rakamlar üzerinden takibe konulmadığı", "kıdem tazminatı için, bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının üzerinde bir faiz talep edildiği" iddia edildiğinden, mahkemece; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerektiği-