Takibe konu ilamın TİS ücreti zammı farkı alacağı bölümü gereğince, mahkemece, bilirkişiden, her ay doğan TİS ücreti zammı farkı alacağı için, takip eden aydaki en yüksek işletme kredisi faizi oranının uygulandığı yeni rapor alınarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Takibe konu ilamın TİS ücreti zammı farkı alacağı bölümünde “TİS ücreti zammı farkı alacağı olan net 2.830,42 TL'nin, bilirkişi raporunda ay ay belirlenen ücretin hak kazanıldığı günü izleyen 5. gününden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsiline" karar verilmesi halinde, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, her ay doğan TİS ücreti zammı farkı alacağı için, alacağın doğduğu her aydan itibaren faiz yürütülmesi ve alacağın doğduğu ayı takip eden aydaki en yüksek işletme kredisi faiz oranı uygulanması gerekeceği-
Takibe konu ilamın hüküm fıkrasında "...bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsili"ne karar verilmesi halinde, tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerektiği-
Sayıştay kararlarının ilam niteliğinde olduğu-
Takibe dayanak yapılan kararının başlığında her ne kadar Banka davalı olarak gösterilmişse de; aynı başlıkta TMSF'nin açıkça borcu üstlenen olarak gösterildiği, borcu üstlenenden kastın, borcu ödeyecek kişi olduğu, ilamdaki tahsil hükmünün bu şekilde kabulü gerektiği, bu durumda, mahkemece, borçlu vekilinin ilk talebi olan takibin iptali yönündeki şikayetinin kabulü gerekeceği, bu bozma ilamı doğrultusunda, borçlu vekilinin ilk talebi olan takibin iptali yönündeki şikayetin kabulü gerekirken, faize yönelik ikinci talebin incelenip sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Taşınmazın aynının tartışıldığı, uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafının bulunduğu tapu iptali tescile ilişkin dava konusu ilamın, taşınmazın aynına ilişkin olup kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-
İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca ilamsız icra takibi dosyasından takibe devam edilmesine engel bulunmadığı; takipte yer almayıp münhasıran itirazın iptali kararında hükme bağlanan alacak kalemlerinden borçluya gönderilecek icra emri ile borçludan talep edilebileceği-
İlamın hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup, dar yetkili icra mahkemesinin yorum yoluyla hükmü değiştiremeyeceği-
