Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilen ihbarnamelerin tebliği sırasında adresinde bulunmayan muhatapların tevziat saatinden sonra adreslerine dönüp dönmeyeceğinin tespit edilerek tebliğ evrakına şerh edilmediği, bu durumda şikayetçilere yapılan 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin T.K.'nun 21/1. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. ve 35. maddelerine aykırı olduğu, yine şikayetçilere gönderilen 89/2 haciz ihbarnamelerinin ise “Belirtilen adres kapalı olduğundan muhatap komşusu 12 nolu Daire soruldu... nerede olduğu bilinmiyor... Daire mesai saatlerinde sürekli kapalı...olduğunu beyan edip imzadan imtina etmiştir. Tebligat mahalle muhtarlığına tebliğ edilerek muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırılarak komşusu 12 nolu Daire haber verilmiştir” şerhi ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, ihbarnamelerin tebliği sırasında, muhatapların adreste bulunmama sebebini, tevziat saatlerinden sonra adreslerine dönüp dönmeyeceklerini, döneceklerse ne zaman dönecekleri tevsik edilmeden ve komşu ismi alınmadan yapılan tebliğ işlemlerinin 7201 sayılı Kanun'un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35.maddelerine aykırı olduğu-
Tebligatta yer alan “sözlü beyanı” ifadesinin, imzadan imtina edilip edilmediğinin belirtilmemiş olması karşısında tebligatı usulüne uygun hale getirmeyeceği-
Tebligatta, tebliğ memuru tarafından muhatabın çarşıda olduğunu beyan edenin adı ve soyadınını belirtilmediği ve imzasının alınmadığı veya imzadan çekinme durumu belirlenmeden muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamladığı görüldüğünden, bu hali ile satış ilanı tebliğ işleminin, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olup usulsüz olduğu-
Ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu şikayetinde bulunulduğunda tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ile yetinilmesi gerektiği ayrıca ödeme emrinin iptaline dair hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Gecikmiş itirazın ön koşulunun usulüne uygun bir tebligatın yapılması olduğu- Usulsüz tebligata ilişkin başvuruda "gecikmiş itiraz"dan bahsedilmiş olmasının şikayetin incelenmesine engel olmayacağı (HMK. mad. 33)-
Gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerektiği ve hukuki tavsifin hakimin görevi olduğu- Tebliğ zarfı üzerinde mernis adresi olduğu yazılıysa da, tebliği çıkaran merci tarafından bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu için tebligatın TK.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine ilişkin bir şerhin verilmediği anlaşıldığından tebligatın usulsüz olduğu- Tebligat Yönetmeliğinin 16/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan adresine renkli bastırılan tebligat zarfının gönderilmesi gerekeceği- (Bu tebliğ zarfının açık mavi renkte basılacağının da Yönetmeliğin 79/2. maddesinde düzenlenmiş olduğu)-
Ödeme emri tebliğ evrakında “Mernis Adresi” ibaresi bulunmakla birlikte “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhat bulunmadığından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu- Tebligat Yönetmeliğinin 16/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan adresine renkli bastırılan tebligat zarfının gönderilmesi gerekeceği- (Bu tebliğ zarfının açık mavi renkte basılacağının da Yönetmeliğin 79/2. maddesinde düzenlenmiş olduğu)-
Satış ilanının birer suretinin, borçluya ve alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan alakadarların tapuda kayıtlı adresleri varsa, bu adreslerine tebliğ olunacağı, adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde, varsa, adres kayıt sistemindeki adreslerinin tebligat adresleri olarak kabul edileceği, bunların dışında ayrıca adres tahkikinin yapılmayacağı, gazetedeki satış ilanının tebligat yerine geçeceği, bu durumda İİK.nun 127. maddesi uyarınca, tapu sicilinde adresi bulunan ilgiliye satış ilanının tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliğinin başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu-
Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmasına rağmen, anılan madde ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesi hükmüne aykırı olması nedeniyle usulsüz olması-
Tebligatta borçlunun adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği ve dönecekse ne zaman döneceği hususu tebliğ mazbatasına tevsik edilmeden muhtara tebliğ ve 2 no'lu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işleminin tamamlandığı, bu durumda anılan tebligatın, Tebligat Kanunu 21/1 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. maddesi uyarınca usulsüz olduğu- Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesinin doğru olmadığı-