Şikayetçi, tebligatı alan ile “aynı konutta oturduğu”na yönelik tebliğ mazbatasındaki beyanın aksine, farklı adreste oturduklarını ve tebliğ yapılan adresin borçluya ait olmadığını iddia ettiğine göre, mahkemece, HGK kararı uyarınca borçlunun ileri sürdüğü hususlarla ilgili deliller toplanarak ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi de gözetilerek, tebliğ işleminin usulsüz olması ve muttali tarihine göre de sair şikayetin süresinde olduğunun anlaşılması halinde, borçlunun sair şikayet nedeninin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, icra mahkemesince tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu ve ödeme emri tebliğ tarihine göre de sair şikayetin yasal beş günlük süreden sonra olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgel ...