Tebligat mazbatasına, dağıtıcı tarafından, muhatabın çarşıda olduğuna dair beyanda bulunan kişinin adı-soyadı ile imzadan imtina edip etmediği yazılmadığından tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihe göre tebliğ tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Tebligat yapılan adresin, borçlunun ticaret sicilde kayıtlı adresi olmaması sebebiyle satış ilanı tebliği usulsüz olduğu-
Satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden ödeme emri tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapmasının isabetsiz olduğu- Tebligat Yönetmeliğinin 16/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan adresine renkli bastırılan tebligat zarfının gönderilmesi gerekeceği- (Bu tebliğ zarfının açık mavi renkte basılacağının da Yönetmeliğin 79/2. maddesinde düzenlenmiş olduğu)-
Borçlunun adres kayıt sisteminde kayıtlı bir adresinin bulunup bulunmadığı araştırılıp tespit edilmediğinden ödeme emrinin TK. mad. 35 'e göre yapılmasının usulsüz olduğu- Maaş haczine yönelik tebligat ise borçlu dışında bir kişiye yapıldığından, tebligata muttali olma hususunda borçlu aleyhinde hukuki sonuç doğmayacağı-
Ödeme emri tebligatı üzerinde tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre yapılması yönünde tebligatı çıkaran merci tarafından düşülmüş bir şerh bulunmadığından, dağıtıcı tarafından TK'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu durumda şikayetin kabulü ve tebliğ tarihinin borçlunun öğrenme tarihi olarak beyan ettiği tarih olarak düzeltilmesi gerektiği-
Borçluya yapılan ödeme emri tebligatının Teb. K.'nun 21/1. maddesine aykırı olması-
Ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine uygun olmaması-
Tebligatta, muhatabın adreste bulunmama sebebi, tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği belirtilmediği gibi, bilgisine başvurulan ve haber verilen komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından, tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği-
Tebliğ zarfı üzerinde sadece "muhatabın kayıt sistemindeki adresi olduğu"nun belirtilmiş olmasının yeterli olmadığı, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılacağı açıklaması ile Teb. K.'nun 21. maddesinde geçen şehrin de yer alması gerektiği, bu açıklama yer alamadan posta memuru tarafından Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebligat yapılmasının isabetsiz olduğu- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabın tebliğe muttali olması halinde, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebligatının incelenmesinde; borçlunun işyeri adresine çıkartıldığı ve sekreter C.E. imzasına tebliğ edildiğinin görüldüğü, tebliğ işlemleri bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre yapılmış ise de; tebliğ anında muhatabın orada bulunmadığı hususu tespit edilmeden doğrudan çalışan olduğu belirtilen kişiye yapılmış olduğundan tebligatın, anılan madde hükmüne aykırı olmakla usulsüz olduğu-