Muhatabın, "işe gittiği" bilgisinin kimden alındığı belirtilmediği gibi, borçlunun tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği de tespit edilmeden yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Satış ilanı tebliği zorunluluğu yerine getirilmediğinden, bu hususun başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- İhalesi yapılan, taşınmaz üzerinde ipoteği bulunan takip dışı bankanın icra dosyasına gönderdiği yazıda; “….satış tarihinde, alacak miktarının sorulmasını ve ipotek bedeli altında satışa muvafakatleri olmadığını...” bildirmesine rağmen, ihaleden önce, satış tarihi itibariyle bankanın alacak miktarının ve bu alacak miktarının ne kadarının ipotekle teminat altına alındığı hususunun araştırılmadan taşınmazın ihale edilmesinin ihalenin feshi nedeni olduğu-
Borçluya gönderilen ödeme emrinin bila ikmal iade edildiği, sonrasında da borçluya, usulsüz de olsa, herhangi bir ödeme emri tebliğinin yapılmadığı görülmekle yapılan tebligat yok hükmünde olduğundan, borçlunun öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulünün mümkün olmadığı-
Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istnen tebligatta, haber bırakılan komşunun ismi yazılmasına rağmen; beyanı alınan komşunun kim olduğunun tespit edilmediği anlaşıldığından, tebligatın usulsüz olduğu- Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılmak istenen tebligatta, tebliğ mazbatasına, (6) numaralı örneğe göre düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshasının adresin kapısına asıldığına ilişkin şerh düşülmediği, bu hali ile nüshanın kapıya asılıp asılmadığının belli olmadığı anlaşıldığından, yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
İcra mahkemesinin evrak üzerinden inceleme yaparak, tebligatın usulüne uygun olduğunu tespit etmesi nedeni ile şikayetin reddine karar vermesinde usulsüzlük bulunmadığı-
8. HD. 21.06.2017 T. E: 2015/8382, K: 9464-
Borçlunun şikayeti tebligat usulsüzlüğüne ilişkin olup, borçlunun dilekçesinde öğrendiği tarihi belirtmemiş ise de; dava tarihi itibariyle usulsüz tebliğden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği- Mahkemece tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedilerek icra inkar tazminatına hükmedilmişse de, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddi halinde icra inkar tazminatı verileceğine ilişkin yasal düzenleme olmadığı-
Tebliğ imkansızlığı durumunda, "tebligatın Teb. K. mad. 21/2 uyarınca, bu adrese yapılması"na dair kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, tebliğ memuru tarafından 21/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamayacağı-
Borçluya ödeme emrinin "Sancak mah.Tiflis Cad. No: 45 İç Kapı No: 9 Çankaya/ANKARA" adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligat parçasına göre "evrak üzerindeki adrese gidildi, muhatap adreste bulunamadı, adreste bulunan muhatabın eşi evrakı almaktan ve imzadan imtina ettiğinden, TK.nun 21.maddesi gereğince mahalle muhtarına tebliğ edildi” şerhiyle tebliğ edildiği, bu adresin borçlunun mernis adresi olduğu,her ne kadar borçlu, ödeme emri tebligatının ayrı yaşadığı eşine tebliğ edildiğini, kendisinin bu adreste oturmadığını iddia etmiş ise de borçlunun eşi ile ayrı yaşadığına veya evden uzaklaştırıldığına dair herhangi bir mahkeme kararı veya resmi bir belge ibraz edilmediğinin görüldüğü, Tebligat Kanunu'nun 16 ve 20. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü'nün 22 ve 26. maddeleri hükümlerinin olayda uygulama yeri olmadığından, mahkemece; usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tebliğ işlemleri, TK'nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesine aykırı olarak, yetkilinin veya tüzel kişinin, o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde, vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş kişinin mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilerek diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılabileceği hususu gözetilmeksizin ve evrakı almaktan imtina eden çalışanın kim olduğu tespit edilmeksizin muhtara yapılmış olup, bu haliyle yapılan tebligatların usulsüz olduğu- Mahkemece, TK'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya takip dosyasında bilinen adresine 7201 sayılı TK.'nun 10/1. maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak tebliğ edilmeye çalışıldığı, tebligatın bila tebliğ dönmesi ile aynı Kanun'un 10/2. maddesi yollamasıyla TK'nun 21/2. maddesine uygun olarak tebligat çıkarıldığı, tebligat üzerinde, çıkaran merci tarafından, adres, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu için, tebligatın TK.'nun 21/2. maddesine göre yapılacağına ilişkin bir şerh bulunduğu, bu nedenlerle tebligatın usulüne uygun olduğu-