Tebligat anında muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit ve tevsik edilmeksizin doğrudan aynı konutta oturan oğluna yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Takip dosyasının incelenmesinde borçlu adına çıkartılan örnek 10 numaralı ödeme emri tebligat parçasının ''...Bağlı bulunduğu mahalle muhtarından beyan alınarak açık adres tespit edilemediğinden evrak çıkış merciine iade'' şerhiyle bila tebliğ iade edildiğinin ve sonrasında da borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğinin görüldüğü, borçlunun takipten haberdar olduğuna dair dosyada herhangi bir delil de mevcut olmadığından, takibin kesinleşmesinden söz edilemeyeceği-
Şikayetçi borçlu, "vekiline yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu" açıkça ileri sürmediğinden, satış ilanı tebliğ usulsüzlüğü nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından, Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında "bu adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması nedeniyle tebligatın Teb. K.'nun 21/2. maddesine göre yapılması gerektiğine" ilişkin bir şerh verilmediği için, tebligatın, dağıtıcının, tebligatı, kendiliğinden 21/2. maddesine göre yapmasının Kanuna aykırı olup usulsüz olduğu-
Ödeme emrini şirket yetkilisi çarşıda olduğundan daimi işçisinin tebliğ aldığı görülmüş olup, kendisine tebliğ yapılan daimi işçinin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcilerinden sonra gelen bir kimse veye evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olup olmadığı yöntemince araştırılarak tebliğ alan daimi işçinin bu kişilerden olduğu tespiti halinde tebligatın usulüne uygun olacağı, bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilip ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılabileceğinden, bu kişilerin bulunmadığı tebliğ mazbatasında belirtilmediğinden bu durumda tebligatın geçersiz olacağı-
Borçlunun tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği tarihten farklı bir tarihin ödeme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kendisine tebligat yapılacak kimse veya tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği, tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildireceği ve İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı- Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekeceği- Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebileceği- Muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden” yapılan tebligat işlemi geçersiz olduğu- İİK. mad. 127 gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerektiği ve borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi dairenin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de; "icra müdürlüğünce satış ilanının borçluya tebliğine karar verilmesi halinde", satış ilanının tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliğ edilmesinin, ihalenin feshi sebebi olduğu- Borçlu şirkete yapılan kıymet takdiri raporu ve satış ilanına ilişkin tebligatlar; "muhatabın yetkili sekreteri ... imzasına tebliğ edildi" şerhi ile tebliğ edilmişse de, tebliğ işlemi sırasında, şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise, bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin çalışana tebliğ yapıldığı, imza sirkülerine göre de tebligatı alan şahsın borçlu şirket temsilcisi olmadığı anlaşıldığından, anılan tebligatların, Tebligat Kanunu. mad. 12 ve 13 'e aykırı olup usulsüz olduğu- Borçluya yapılan satış ilanı tebligatı usulsüz olduğundan bu hususun, başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu-
Vekil varken asile yapılan tebliğin geçersiz olduğuna ilişkin şikayetin kamu düzeni ile ilgili bulunması nedeniyle süresiz şikayet yolu ile incelenebileceği-
Tebliğ evrakının incelenmesinde, adreste kimse bulunmaması nedeniyle babasından muhatabın geçici olarak yurt dışında olduğunun öğrenildiği, fakat tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceğinin sorularak tevsik edilmediği anlaşıldığından, söz konusu tebligatın bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu, uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekeceği, borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olmasının, sonuca etkili olmadığı, başvurunun bu hali ile "usulsüz tebligat şikayeti" niteliğinde olduğu-