Borçlunun adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı adresinin bulunmaması halinde, ipotek akit tablosunda yazılı adresine daha önce usulüne uygun tebligat yapılmamış olsa bile, bu adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılabileceği-
Tebligat parçasında, haber verilen komşunun adı bulunmadığından, tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre usulsüz olduğu gibi, tebliği çıkaran mercice tebligat çıkarılan adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmediğinden, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre de usulsüz olduğu-
Şikayetçiye çıkarılan ödeme emrinin; “A.lı Mah. 217. Sk. 1/1 Merkez/Erzincan” adresine tebliğe çıkarıldığı, tebliğ memurunca; “gösterilen adres C.M.Y.’e ait olup muhatabın her ne kadar T.C kimlik sorgulamasından bu adreste görünse de muhatap adreste tanınmıyor. Mahalle muhtarı S.K.’nun tasdikiyle iade” şerhi ile 29.09.2015 tarihinde iade edildiği, bunun üzerine tebligat zarfı üzerine "mernis adresi" olduğu yazılarak, TK'nun 21/2. maddesi gereğince muhatabın adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresine 07.10.2015 tarihinde tebligat yapıldığı, ancak tebliğ zarfının üzerine, tebligatı çıkaran mercii tarafından Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; bu durumda, tebliğ memurunun tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapmasının, Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu, bu nedenle, sözü edilen tebligatın usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağının olmadığı-
Tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Tebliğ imkansızlığı durumunda, "tebligatın Teb. K. mad. 21/2 uyarınca, bu adrese yapılması"na dair kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, tebliğ memuru tarafından 21/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamayacağı-
Borçlu şirketin, ödeme emri işleminin tebliği tarihiyle sicilde ilan edilen adresi yerine, eski adresine TK'nun 35. maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebligatının, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerine aykırı olduğu ve dolayısıyla usulsüz olduğu anlaşılmış olup, mahkemece de tebligatın usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken, HMK'nun 26. maddesine de aykırı olarak, talep olmadığı halde icra takibinin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Tebliğ evrakında, evrakın teslim edildiği muhtarın imzasının bulunması gerektiği- Borçlu tarafından bildirilen tarihe göre ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
"Tebligat çıkarılan adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılmasına" dair meşruhat bulunmadan yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- İhalenin feshi isteminin, dava olmayıp "şikayet" niteliğinde olduğu, hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile şikayet reddedilmeyip doğru hasım davaya dahil edilip tebligat yapılmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekeceği- Borçlu tarafından açılan ihalenin feshi isteminin yasal hasmının alacaklı ve ihale alıcısı olduğu-