Borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatının geçerli olup olmadığının belirlenebilmesi için, borçlu Kazakistan Cumhuriyeti Milli Bankasının kurumsal statüsünün belirlenmesi ve Kazakistan Devletinden ayrı ve müstakil bir tüzel kişiliğinin bulunup bulunmadığının saptanması gerekeceği; borçlunun devletten ayrı bir tüzel kişiliği varsa, tebliğ işleminin MÖHUK’un 33. maddesine göre yapılamayacağı–
Şikayetçi borçluya, diğer borçlunun işyeri adresinde ve diğer borçlu imzasına yapılan ödeme emri tebligatının, Tebligat Kanununun 39. maddesi uyarınca geçersiz olacağı–
Borçlunun vekili vasıtasıyla kıymet takdirine itiraz etmiş olması halinde, ayrıca icra dosyasına vekaletname konulmamış olsa dahi, borçlunun icra takibinde vekille temsil edildiği kabul edilerek icra dosyasında yapılan tüm tebligatların vekile gönderilmesi gerekeceği–
Borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğ edilmeden iade edilmiş olması halinde Tebligat Kanunu 32. maddesinin uygulama alanı bulamayacağı, çünkü bu maddenin uygulanabilmesi için muhataba usulsüz de olsa bir tebligat yapılmış olması gerektiği–
Borçluya gönderilen tebligata ilişkin tebligat evrakında (tebligat parçasında) tebliği yapan memurun ad ve soyadının yazılı olmaması halinde yapılan tebligat işleminin usulsüz olacağı–
Vekil ile takip edilen işlerde –Teb. K. 11, Avukatlık K. 41, HUMK. 62-68 (şimdi; HMK. 73-83) gereğince- tebligatın (satış ilanının, duruşma gününün, ilamın, ödeme emrinin vs.) vekile yapılması gerekeceği–
Tebligatın usulsüz olması halinde tebligat kanununun 32. maddesi gereğince ‘muhatabın usulsüz tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarih’ tebliğ tarihi sayılır ise de resmi belde ile de aksinin kanıtlanması halinde bu belgeye itibar edilemeyeceği–