Tebligat Kanununun 35/I maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, muhataba daha önce aynı adreste usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olmasının zorunlu olduğu–
Vekil ile takip edilen işlerde –Teb. K. 11, Avukatlık K. 41, HUMK. 62-68 (şimdi; HMK. 73-83) gereğince- tebligatın (satış ilanının, duruşma gününün, ilamın, ödeme emrinin vs.) vekile yapılması gerekeceği–
“Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu”nu ileri sürerek şikayette bulunan borçlu bu iddiasının her türlü delille kanıtlayabileceğinden ve borçlu şikayetinde maddi vakalara dayanarak tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüş olduğundan olayın özelliği ve şikayetin niteliği gereği, duruşma açılarak şikayetin sonuçlandırılması gerekeceği–
Mahkemece borçlunun usulsüz tebligata ilişkin öğrenme tarihinin tespiti edilememesi halinde şikayet tarihinin tebligatı öğrenme tarihi olarak kabulüne karar verilmesi gerekeceği–
Dosyada avukatın vekaletnamesi olmadığından tebligatın asile yapılması ve davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimsenin Türk vatandaşı olması halinde, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 25/a maddesi hükümlerine göre o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla yapılabileceği, bunun yerine muhatap davalı Türk vatandaşının yurt dışı adresine iadeli taahhütlü mektup gönderilemeyeceği-