Vekil ile takip edilen işlerde –Teb. K. 11, Avukatlık K. 41, HUMK. 62-68 (şimdi; HMK. 73-83) gereğince- tebligatın (satış ilanının, duruşma gününün, ilamın, ödeme emrinin vs.) vekile yapılması gerekeceği–
Tebliğ mazbatasında ‘daimi sekreter’ olduğu belirtilen kişinin, tebligatın yapıldığı tarihte ‘sanık müdafiinin daimi sekreteri’ değil ‘baro sekreteri’ olduğunun anlaşılması halinde sanık müdafii adına bu kişiye yapılan tebligatın, Tebligat Kanununun 17. maddesine aykırı olacağı–
Mahkemece ‘ödeme emir tebliğ işleminin usulsüzlüğüne karar verilmesi halinde Tebligat Kanununun 38. maddesi gereğince ‘borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine’ karar vermekle yetinilmesi gerekeceği ayrıca ‘tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle ödeme emrinin iptaline’ karar verilemeyeceği–
Tasfiye halinde bulunan şirkete yapılan tebliğ işleminin yok hükmünde olduğu (takip tarihinden önce tasfiye haline giren borçlu şirket adına ödeme emri tebligatının, yasal temsilcisi olan ‘tasfiye memuru’na yapılması gerekeceği)–
Borçluya gönderilen yenileme dilekçesine ilişkin tebligatın, muhatabın işyeri adresinde, kendisinin dışarıda olması sebebiyle, ‘birlikte çalışan ehil işçisi’ ……. imzasına teslim edilmiş olması halinde tebligatın, Tebligat Kanununun 17. maddesine uygun yapılmış sayılmayacağı–
Alacaklı Vakıflar Bankası'nın 4389 Sayılı Yasa'nın ek 5. maddesi kapsamına girdiği için Tebligat Kanunu'nun 35/son maddesinde yer alan kamu kurum ve kuruluşlarından olduğu ve bu nedenle sözleşmedeki adresini değiştiren borçlunun bu değişikliği alacaklı bankaya bildirmediğinden mevcut adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu-
Tebligat parçasında şikayetçi muhatabın eşiyle birlikte aynı çatı altında oturmadıklarına ilişkin bir şerh bulunmaması halinde, bu hususun her türlü delille kanıtlanarak tebligat parçasında yazılı olanın aksinin ispat edilebileceği–
Borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğ edilmeden iade edilmiş olması halinde Tebligat Kanunu 32. maddesinin uygulama alanı bulamayacağı, çünkü bu maddenin uygulanabilmesi için muhataba usulsüz de olsa bir tebligat yapılmış olması gerektiği–