Dosyada avukatın vekaletnamesi olmadığından tebligatın asile yapılması ve davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimsenin Türk vatandaşı olması halinde, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 25/a maddesi hükümlerine göre o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla yapılabileceği, bunun yerine muhatap davalı Türk vatandaşının yurt dışı adresine iadeli taahhütlü mektup gönderilemeyeceği-
Tebligat Kanununun 32. maddesi gereğince muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren takibin şekline göre icra dairesine itiraz etmemiş olmasının, ‘tebligatın usulsüzlüğüne’ ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği–
Belediye Kanunu uyarınca belediyeyi, belediye başkanını temsil ettiği, bu nedenle belediye hakkındaki ödeme emrinin bizzat belediye başkanına tebliğ edilmesi gerekeceği ancak tebliğ memurunca belediye başkanın veya ondan sonraki yetkili kişinin belediyede tebliğ sırasında bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra bu kişilerin burada o saatte bulunmadığı tespit edilerek tebliğ evrakının evrak memuru olarak görevli kişiye teslim edilebileceği–
Borçlunun takip dayanağı ilamdaki adresine çıkarılan tebligatın tebliğ edilmeden iade edilmesi halinde alacaklının (vekilinin) tebligat kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılmasına –İİK. 21/II uyarınca- isteyebileceği–
Tebligat davalının en son adresine çıkarılmadığı gibi zabıta araştırmaları da davalının bilinen adresinden araştırılmadığından bu tebligatın usulüne uygun olduğunun ve taraf teşkilinin sağlandığının söylenemeyeceği-
Usulsüz tebligat halinde mahkemece ‘ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi’ ile yetinilerek ayrıca ‘ödeme emri tebligatının iptaline de karar verilemeyeceği–
Hükmi şahıslara (tüzel kişilere) yönelik tebliğlerin bunların yetkili temsilcilerine, temsilciler birden fazla ise yalnız birine yapılabileceği (Teb. K. 12)–
Hükmi şahıslar adına kendilerine tebligat yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde, tebligatın orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılabileceği–