İflas davasından feragat karardan sonra mümkün değilse de (İİK. mad. 165/II) iflasın ertelenmesi yargılaması sırasında davacının feragatinin; borca batıklık bildirimi (TTK. mad. 376) saklı kalmak kaydıyla erteleme talebinden vazgeçilmesi anlamında olduğu, yani, iflasın ertelenmesi talebi aynı zamanda borca batıklık bildirimi niteliğinde olduğundan davadan feragat edilemeyeceği, mahkemece, davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığı hususunun resen tesbit edilmesi ve bunun için mahkemece gerekli görülen tüm delillerin toplanması, yapılacak keşif ve konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alındıktan sonra, borca batık durumda olmadığının anlaşılması halinde davanın esastan reddine, borca batık olduğunun belirlenmesi halinde ise davacının iflasına karar verilmesi gerekeceği-
İflasın ertelenmesi davasında mahkemece projenin ciddi ve inandırıcı olmadığı da gözetilerek, davacı şirketin borca batıklık durumunun tereddüde yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için, dosyanın oluşturulacak uzman bir heyete tevdii ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İflasın ertelenmesinin iki temel koşulunun davacının borca batık olması, sunacağı ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde borca batıklıktan çıkabileceğine dair öngörü olduğu- Davacı yan davanın açıldığı tarih itibariyle kâr beklediği yıl için, alınan kayyım raporunda zararın olduğu; sonraki yılda ise kâr raporlandığı, ancak bu dönemde ticari borçların % 11 oranında azalırken, diğer borçların % 85 oranında arttığı bildirilmiş olduğundan, mahkemece borçların azalmasının faaliyet sonucu elde edilen kâra dayalı ödemelere mi yoksa feragat, yapılandırma vs. gibi ödeme dışı nedenlere mi dayalı olduğunun araştırılması; kârlılığın mevcut ve beklenen seyri ile borca batıklığın sona erip eremeyeceği konusunda rapor alınması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İflasın ertelenmesi davasında, davacının gerek yargılama aşamasında beliren duruma ve gerek süreç içinde ortaya çıkabilecek yeni ekonomik şartlara göre iyileştirme projesini düzeltmesi ve geliştirmesi mümkün olduğu, bu şekilde sunulan projenin uygulama kabiliyeti bulunup bulunmadığı ve özellikle yargılamayı uzatmaya yönelik olup olmadığı ile üzerinde yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmayı gerektirip gerektirmediğinin hakim tarafından denetlenmesi ve samimi olmayan tutumlara izin verilmemesi gerektiği, ancak, borca batıklıktan kurtulmayı sağlayabilecek şekilde düzeltilmiş projelerin de usuli sebeplerle inceleme dışı tutulmasının, yasal şartları sağlayan şirketlerin iflasın ertelenmesi imkanından mahrum bırakılması anlamına geleceği-
Vekilin müvekkilin iflasının istemesi için vekaletnamede özel yetki bulunmasının arandığı- İflasın ertelenmesi davasında şirketin borca batıklık durumunun tereddüde yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi, projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve süreç içindeki uygulamaların projede gösterilen iyileştirme unsurlarına uygun bulunup bulunmadığı hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için, dosyanın oluşturulacak uzman bir heyete tevdii ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmek gerekeceği-
Bilirkişiler tarafından belirlenen borca batıklık tutarı dikkate alındığında sadece sermaye artışının bile borca batıklıktan kurtulmaya yeteceği anlaşılmaktaysa da, kayyım raporlarında güncel veriler esas alınmadığından, davacı şirket ortaklarının sermaye arttırımı için yasal gerekleri yerine getirip getirmediği ve ödeme yapıp yapmadıkları konusunda eksik inceleme yapılmış olduğu- Borca batıklığın esasen varlıkların borçları karşılayamaması anlamına geldiği ve varlık kalemlerinin elden çıkartılmasının öncelikle alacakların teminatsız kalması anlamına geleceği-
Borçlular vekilinin başvurusu, İİK'nun 179 maddesi kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin şikayet olup , İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi olmadığından, mahkemece borçlular vekilinin şikayetinin esası incelenip, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece şirketin borca batık olduğu ve sunulan iyileştirme projesinin de ciddi ve inandırıcı bulunmadığı düşünülerek bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmelerle erteleme kararı verilmesinin doğru olmayacağı-
İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması, fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekeceği-
İflas erteleme tedbirlerine hükmedilmiş olmasının, ihtiyati haciz kararının uygulanmasına engel teşkil edebilir ise de ihtiyati haciz kararı verilmesine engel oluşturmayacağı-