İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunmasının (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerektiği- Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespitinin özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulması gerektiği- İflasın ertelenmesi yargılaması sırasında verilen ihtiyati tedbirlerin, yargılama sonunda verilecek kararla sağlanacak korumalardan fazla olmaması; bir diğer ifade ile İcra ve İflâs Kanunu'nun 179/a ve 179/b maddelerinde gösterilen yasakları aşmaması gerektiği- Maddi hukuka dayalı takas, mahsup, hapis hakkı ve temlik uygulamaları tedbiren dahi olsa durdurulamayacağı-
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yolu olup, iflasın ertelenebilmesi için, şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması, gerek borca batıklık gerekse iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda HMK'nın 266.maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmesi ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi, dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklığın sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği-
İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerektiği- Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulması gerektiği- Maddi hukuka ilişkin tedbir verilmesi mümkün olmayıp, tedbirlerin ancak bir kısım takip işlemlerine yönelik olacağı-
Projenin ciddi ve inandırıcılığının, öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmesi, diğer proje unsurları için de bilimsel verilerle değerlendirilme yapılması gerektiği- Borca batıklığın tespiti noktasında yapılan marka değerlemesinin, dava tarihi ile karar tarihi arasındaki süreçte alınan kayyım raporlarına göre çalışan sayısının sürekli biçimde azaldığı ve mağazaların kapatıldığı anlaşıldığından, gerek iflas erteleme ile alıcılar ve iş çevresinde oluşan daralma ve gerek işletmedeki küçülmenin marka değerinde ortaya çıkartacağı kötüleşme dikkate alınarak yapılması gerektiği- Ortaklara aktarılan paranın tutarı hakkında yeterli araştırma ve inceleme yapılmaması ve ortaklardan tahsili gerektiği vurgulanan paranın kaynağı ve tahsil kabiliyeti üzerinde durulmamasının hatalı olduğu- İflasın ertelenmesine bir yıl için karar verildikten sonra, şartların bulunması halinde erteleme halinin dört yılı geçmemek üzere uzatılmasına karar verilebilirse de, projenin en başından dört yıl için hazırlanmasının inandırıcı olmadığı- Davacı şirketler ticari ilişki içinde olup, birbirlerinden olan alacakları için ertelemenin sonuçları değerlendirilmişse de, bu iki şirketin diğer alacaklılarının durumu için bir değerlendirme de yapılmamasının hatalı olduğu- İşyeri kirası, enerji maliyetleri, işçi ücretleri ve finansal kiralama taksitleri gibi borçların 'işletme gideri' niteliğinde olduğu, bunların tam ve zamanında ödenmesini içermeyen iyileştirme projelerinin ciddi ve inandırıcı olduğunu söylenemeyeceği, bunların takibinin tedbiren durdurulmasının mümkün olmadığı, takip yasağının işletme gideri niteliğinde olmayan alacaklarla sınırlı olduğu-
İflasın ertelenmesi davasının borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılması gerektiği, aksi halde mahkemece re'sen kesin yetkiye ilişkin dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İflasın ertelenmesine karar verilmesi üzerine, borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takibin yapılamayacağı ve evvelce başlamış takiplerin duracağı; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetlerin işlemeyeceği-
İflâsın ertelenmesi talebi hakkında verilen hükmün tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 gün içinde temyiz edilmesi gerektiği- İflasın ertelenmesine ilişkin davada iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağının somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmesi gerekeceği-
Bir sermaye şirketinin borca batıklık bildiriminde bulunarak iflasını istemesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tespiti edilmesi gerektiği, bu tespitin yapılmasında, mahkemece gerekli görülen tüm delillerin toplanması, ilgisi görülen kamu kurumlarından alınacak bilgilerin, yapılacak keşif ve mahkemece atanacak bilirkişilerce düzenlenecek raporların değerlendirilmesi gerektiği- Borca batıklığın sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği- Mahkemece, iflas erteleme talebi ile ilgili ilanlar yapılmış ve kayyım atanmış ise de, kayyım atanmasına ilişkin karar ile kayyımın mahkemece belirlenmiş görevi ve yetkilerinin ve bunların sınırlarının ilanı ve ticaret siciline tescili ile erteleme talebinin ticaret siciline tescili gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeksizin karar verilmesinin isabetsiz olacağı-
Sanığa atılı sermaye şirketinin iflasını istememe suçunun oluşup oluşmadığının anlaşılabilmesi için, şirketin aktif ve pasifinin belirlenmesinin ardından, iflasın istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi bakımından, borçlu şirkete ait ticari defterler, bilanço ve banka hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, sadece bilanço kayıtları üzerinde yaptırılan incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak beraat kararı verilmesi yerinde olmadığı-
İflas istenebilmesi ilişkin vekaletnamede özel yetki arandığı- Erteleme isteği ile ilgili olarak mahkemece, davacı şirketin borca batıklık durumunun tereddüde yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve süreç içindeki uygulamaların projede gösterilen iyileştirme unsurlarına uygun bulunup bulunmadığı hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için, dosyanın oluşturulacak uzman bir heyete tevdii ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-