Karşılık dava ile kendisine ait olduğunu ileri sürdüğü ev eşyalarının davacı-karşılık davalı tarafından götürülmesi nedeniyle maddi tazminat isteğinde bulunulmasının boşanmanın eki niteliğinde olmadığı-
Boşanma davasında bir tarafın kusurlu bir davranışının varlığını gösteren bir kanıt mevcut olmadığı, boşanma kararının temyiz edilmeyerek kesinleştiği ve "kusur belirlemesi" yönünden taraflar için usulü kazanılmış hak doğurduğu-
Temyiz incelemesinden önce Yargıtay’a hitaben gönderilen 21.5.2010 havale tarihli dilekçeden tarafların boşanma ve mali sonuçları konusunda aralarında protokol düzenledikleri, bu protokol dikkate alınarak, taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle sonucu uyarınca karar verilmesi gerekeceği-
Anlaşmak boşanmaya karar verilebilmesi için hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilen düzenlemeyi uygun bulması şart olup taraflar tek bir konuda anlaşmamış olsalar dahi delil toplanmadan boşanmaya karar verilemeyeceği-
Kocanın eşine şiddet kullandığı, evden kovduğu ve birlik görevlerine yerine getirmediği; davalı kadının da, kocasını soğuk odaya koyduğu, ağır hakaretlerde bulunduğu, birlik görevlerini yerine getirmediği; bu gerçekleşmeye göre, kusurun ağırlığının davacı kocada olduğu-
Tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğundan boşanma kararı verilemeyeceği-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsılmasında sonuç tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden boşanma davasının reddinin gerektiği-
Katkı payı alacağına yönelik isteğin dinlenebilmesi için öncelikle evlilik birliğinin sona ermesi gerekeceği; davalı-davacı kocanın katkı payına ilişkin talebi yönünden tefrik kararı verilerek boşanma davasının sonucunun beklenmesi gerekeceği-
Davalının birlik görevlerini yerine getirmediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğundan boşanmaya karar verilmesi gerektiği-