Davalının nafaka miktarının artırılmasına yönelik davasındaki savunması ve tanık beyanları, emniyet müdürlüğüne yazdığı dilekçe ve tarafların on yıldır ayrı yaşadığı dikkate alındığında ilk boşanma davasından sonra "evlilik birliğinin" yeniden kurulmadığı anlaşıldığından TMK. mad. 166/4'ün şartlarının oluştuğuna göre boşanma davasının kabulünün gerektiği-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden boşanma isteğinin reddi gerekeceği- Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği-
Davalı kadının birlik görevlerini yerine getirmemesine karşılık eşine sürekli şiddet uygulayan, eşinden tiksindiğini, onu istemediğini ve kendi yaşında uygun birisine takılacağını söyleyen davacı kocanın daha ziyade kusurlu olduğu-
Davalı-davacı kadının eşine şiddet uygulamasına ve hakaret etmesine karşılık davacı-davalı kocanın da birlik görevlerini yerine getirmediği, ailesinden davalı-davacı kadını götürmelerini istediği ve kendi ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı ve bu durumda tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden, boşanma isteğinin reddi gerekeceği- TMK'nun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği, TMK. 186 gereği tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği- TMK. 174/2 maddesi gereği, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceği- Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinden davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerektiği, TMK 175-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden boşanma isteğinin reddi gerekeceği-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasının tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklandığından ve davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden boşanma isteğinin reddi gerekeceği- TMK 174/1 maddesi boşanma eki niteliğindeki maddi tazminat kapsamında yer almayan ziynet eşyaların karşılığı istenen maddi tazminat talebinin başvuru harcı yatırılmayıp daha sonra nispi harç yatırılması ile usule uygun dava haline gelmeyeceği- Ziynetler konusunda usulüne uygun bir davası bulunmadığı halde, kabulüne karar verilen ziynetler nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdirinin de usul ve yasaya aykırı olduğu-
Eşini darp eden ve evlenmek amacıyla başka bir bayanla görüşen davacı kocanın daha ziyade kusurlu olduğu ve TMK'nun 166/2.madde koşullarının oluştuğu- Maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığına göre boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiğinden, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmesi gerektiği- TMK'nun 174/2. maddesi gereği, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceği-