Davalının bir başka erkekle ilişkide bulunduğu, davacının, bu maddi hadiseye dayanarak münhasıran zina sebebiyle boşanma davası açabileceği gibi, aynı maddi hadise sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebiyle de boşanma talep edebileceği veya açtığı boşanma davasında bu iki sebebe birlikte de dayanabileceği; bunu engelleyen bir usul hükmünün bulunmadığı; bu son halde özel boşanma sebebinin varlığını kabule yeterli delil bulunamadığı taktirde, mahkemenin, genel sebebe dayanarak boşanma kararı verebileceği, dayanılan özel boşanma sebebi kanıtlandığında boşanma kararının dayanılan bu özel sebeple oluşturulması gerekeceği-
Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine muhtaç olup, bu husus nazara alınmadan yatılı kalacak şekilde ve her yıl 1-31 Temmuz tarihleri arasında uzun süreli şahsi münasebet tesisine karar verilmesinin çocuğun bedensel ve ruhsal gelişimine engel olacağından doğru olmadığı gibi, çocuğun okul çağında olmadığı gözetilmeden sömestr tatili için düzenleme yapılmasının da isabetsiz olduğu-
Davacı-davalı kocanın, eşini ailesinin yanına bıraktığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, davalı-davacı kadının da eşine hakaret ettiği, eşini istemediğini söylediği; böylece taraflardan birinin kusurunu diğerinin kusuruna üstün tutulmasının mümkün olmadığı-
Davalının eşini başkalarıyla ilişki kurmakla suçladığı, hakaret ederek geceleyin evden kovduğu, davacının da boşanma davası açılmadan önce başkasının yanında kocası için hakaret içeren sözler sarfettiği bu olaylardan sonra evlilik birliği devam ettiğine göre, bu tanıkların beyanlarında geçen olaylardan dolayı artık davacıya kusur yüklenemeyeceği-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden boşanma isteğinin reddi gerekeceği- TMK'nun 174/1. maddesi gereği mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği- TMK'nun 174/2 maddesi gereği, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceği-
Mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği; boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmış olup, boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiğinden; mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmesi gerektiği-
Davalı kadının Türk Medeni Kanununun 174/1-2. madde kapsamındaki tazminatlar ile yoksulluk nafakasına ilişkin faiz istemi bulunmadığından istek olmadan yazılı şekilde faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-