Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; güven sarsıcı davranışlarda bulunan ve başkalarına yatak odası sırlarını anlatan davalı-karşılık davacı kadının tamamen kusurlu olduğu-
Eşin eve dönmesi için ihtar gönderilmesinin, bundan önceki olayların affedildiğini veya en azından hoşgörüyle karşılandığını gösterdiği, affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olayların ise boşanma sebebi olamayacağı, ihtardan sonra da davalıdan kaynaklanan evlilik birliğini temelinden sarsan nitelikte bir olayın varlığı iddia ve ispat edilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Boşanmaya neden olan olaylarda; eşine şiddet uygulamaya kalkışan, kapının kilidini değiştirerek eşini eve almayan, birlik görevlerini yerine getirmeyen davalı kocanın tamamen kusurlu olduğu-
Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
İlk boşanma davasının reddine dair kararın kesinleşmesinden sonra tarafların evlilik birliğinin devamı amacıyla bir araya gelerek ortak hayatı on iki yıl süre ile sürdürdükleri bu nedenle de Türk Medeni Kanununun 166/son madde koşullarının gerçekleşmediği-
TMK. 166/2.madde koşullarının gerçekleştiği- TMK. 174/1. maddesi gereği mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği , eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacakları (TMK 186) - TMK. 174/2 maddesi gereği, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceği-
Kocasına hakaret eden, yüzüğü çıkartıp atan davalı-karşılık davacı kadına göre, karısını "kıllı maymun, senden tiksiniyorum" diyerek aşağılayan ve cinsel ilişkiye girmekten kaçınan davacı-karşılık davalı kocanın daha ağır kusurlu olduğu; ancak davacı-karşılık davalı kocanın boşanma davası yönünden de Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleşmiş olduğundan, davacı-karşılık davalı kocanın boşanma davasının da kabulü gerekeceği-
Karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda; eğitim-öğretim gideri hesabı yapılırken, sadece okula ödenen "eğitim ücreti" ile, protokole göre yılda bir defa çocuğa babanın yapacağı ödeme tutarının dikkate alındığı, mahkemece onaylanarak kesinleşen boşanma protokolünde belirtilen ulaşım, yemek ve kırtasiye giderleri de dikkate alınmak üzere yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden boşanma isteğinin reddi gerekeceği-