Toplanan delillerden davalı-davacı kadının tanıklarının beyanlarında geçen olaylardan sonra tarafların barışıp bir araya geldiklerinin, 1,5 ay kadar birlikte yaşadıklarının anlaşıldığı, bu durumda tarafların birbirlerinin kusurlarını affettikleri, en azından hoşgörü ile karşıladıkları anlaşılmakla, önceki olayların hükme esas alınamayacağı, barışma sonrasına ilişkin davacı-davalı kocadan kaynaklanan maddi bir hadisenin varlığının da kanıtlanamadığı, davalı-davacı kadının boşanma davasının da reddinin gerekeceği-
Davalının eşini istemediğini söylediği, ailesine "alın götürün" diyerek birlikte yaşamaktan kaçındığının anlaşıldığı, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, boşanmaya karar verilmesi gerektiği-
Mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği(TMK.mad.174/1)- Boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceği(TMK.mad.174/2)-
Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespitinin dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamayacağı, az kusurlu eşin karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmasının, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığının anlaşılmasının gerekeceği-
Davalı kadının hakaretlerine karşılık, eşine şiddet uygulayan, sevmediğini ve boşanmak istediğini söyleyen davacı kocanın daha ağır kusurlu olduğu Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının oluştuğu-
Davacı-karşı davalı kadının da az da olsa kusurlu olduğunun mahkemenin de özel dairenin de kabulünde olması karşısında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 166/2.maddesi koşulları oluşmakla davalı-davacı kocanın boşanma davasının da kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Daha önce açılan boşanma davasının reddedilmesinin kesinleşme tarihinden başlayarak en az üç yıl sonra herhangi sebeple açılan boşanma davasının kabulü gerektiği- 
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden boşanma davasının reddedilmesi gerektiği- Maddi tazminat talebi olmamasına rağmen davalı lehine tazminat takdir edildiği- Ziynet alacağının, sonradan nispi harç ikmali ile cevap dilekçesinde talep edilmesi, onu karşılık dava haline getirmeyeceği-
Anlaşmalı boşanma davasının açılmamış sayılması üzerine açılan boşanma davasının derdest olması için, diğer koşulların yanında dava sebebinin de aynı olmasının zorunlu olduğu-