Kocanın birlik görevlerini (TMK.m.185, 186) yerine getirmediği, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğundan boşanmaya karar verilmesi gerektiği-
Boşanmada maddi ve manevi tazminat hesaplanırken tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaatin dikkate alınması gerekeceği-
Taraflarca ibraz edilen protokolde boşanma ve fer'ileri ile birlikte kadının, kocasının soyadını taşıyacağını da kararlaştırmalarına rağmen mahkemenin bu konuda hüküm kurmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Evlilik en az bir yıl sürmüş ise eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı-
Velayeti anneye bırakılan 15.12.2007 doğumlu E. ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, babalık duygularını tatmin edecek nitelikte olması gerektiği gibi küçüğün fikri ve gelişimi açısından da önemli olduğu, açıklanan nedenlerle küçükle baba arasında ayın belli haftaları yatıya kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerektiğinin düşünülmemesinin ve dini bayramlar ile 1 Temmuz ile 20 Temmuz arasında kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin de gösterilmemesinin doğru olmadığı-
Davalı- davacı kadının, eşini istemediği, nefret ettiği şeklinde sözler söylediği, dedikoduya sebebiyet veren davranışlarda bulunduğu, eşinden habersiz müşterek çocukları sünnet ettirdiği anlaşıldığından taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-
Mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği(TMK.mad.174/1)- Boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceği(TMK.mad.174/2)- Davalı-davacının cevap dilekçesindeki eşya alacağı isteği ile ilgili sonradan harç ikmali bu isteği karşılık dava haline getirmeyeceği-
Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadın daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleştiğinden kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Davalı kocanın evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği anlaşıldığından, boşanma kararı verilmesinin gerekeceği-
Toplanan delillerden aşırı şekilde kıskançlık gösteren, eşini evden kovan, hakaret eden ve ailesinin karısına hakaretlerine sessiz kalan davacı kocanın boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir maddi bir hadisenin varlığının kanıtlanmadığı, davalı kadının boşanmayı kabulünün Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi dışında hukuki sonuç doğurmayacağı-
