TMK 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yanında bulunan müşterek çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Davacı-davalı (koca) nın, eşini sevmediğini söylediği ve evlilik birliğine ilişkin yasal yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalı-davacı (kadın)' dan kaynaklanan evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte maddi bir olayın varlığı kanıtlanamadığı, koca tamamen kusurlu olduğundan, dava açmakta haklı olmayıp davanın reddi gerektiği; kadının davasının kabulünün gerektiği-
Eşlerin her ikisinin de kusurlu olduğu anlaşıldığına göre, her iki tarafın karşılıklı açtığı davaların kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Tanıkların sözlerinin TMK.mad.166/1'de yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak beyanlar olduğu-  Ara kararın üzerine sonradan harcın ikmal edilmesi cevap dilekçesini karşılık dava haline getirmeyeceğinden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerektiği-
Davalı kadının, davacı eşine ve ailesine hakaret edip davacının annesini evden kovduğu, eşinin eşyalarına zarar verdiği, davacı kocanın da birlik görevlerini yerine getirmediği ve güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği anlaşıldığı, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-
Davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlar olduğundan; boşanma davasının reddedilmesi gerektiği- 
Türk Medeni Kanununun 166. maddesine göre boşanmayı talep edebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp, daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için, diğer tarafın az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesinin kaçınılmaz olduğu-
Mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği (TMK.mad.174/1)- Boşanmaya neden olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceği(TMK.mad174/2)-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsılması tamamen davacı-davalının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalı-davacıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden boşanma davasının reddedilmesi gerektiği-