Davalı şirketin son alt işveren olmadığı, bu itibarla kıdem tazminatı alacağından davacıyı çalıştırdığı süre ve bu süreye ait ücret ile sınırlı olarak sorumlu tutulması gerektiği, bu husus göz önüne alınmadan hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratacak şekilde karar verilmesinin yerinde olmadığı-
Mahkemece hüküm fıkrasında davanın kabulüne karar verildiği ifade edilmiş telefon bedeli ile birlikte “...tahmini sigorta bedelinin...” davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın bu hali ile infaz kabiliyeti taşımadığı, tahmini bir değer üzerine hüküm kurulamayacağı, böyle bir hükmün infaz edilemeyeceği, ayrıca bu eksikliğin tavzihle de giderilemeyeceği, mahkemece, bu şekilde eksik, açık olmayan şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği-
Gerekçenin, hükümle çelişik olamayacağı, aksinin kabulünün, mahkemelere güveni sarsacağı gibi Anayasa ve yasalarda yer alan açık kurallara aykırılık oluşturacağı, hükmün, gerekçeyle bütünlük arz edeceği-
Dava dilekçesinde aylık ücretlerin banka vasıtasıyla ödendiği belirtilmiş olduğundan, banka hesap dökümlerinin celp edilerek incelenmesiyle karar verilmesi gerektiği- Prim ödemesinin süreklilik arz etmediği sabit olup, süreklilik arz etmeyen menfaatlerin giydirilmiş ücretin tespitinde dikkate alınması mümkün olmadığı- Dava dilekçesinde yer alan genel tatil ücreti talebi bakımından olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, HMK mad. 297'ye aykırı olduğu-
Mahkemece, gerekçede “Davalı/karşı davacı işverenin ihbar tazminatı talebi yönden ise yukarıda belirtilen fesih sebebine göre, davacı/karşı davalı işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle derhal fesih hakkını kullanmak suretiyle sona erdirdiğinden ve dolayısıyla usulsüz fesih söz konusu olmadığından, işveren bakımından ihbar tazminatı hakkı doğmamıştır.” denilmek suretiyle karşı davanını reddine karar verildiği, dosya kapsamından davalı karşı davacının hem iş sözleşmesinden doğan tazminat, hem de malzeme bedelinin iadesini talep ettiğinin açıkça anlaşıldığı, mahkemece davalının tazminat talebi ile ilgili bir karar verilmiş ise de, servis malzemesi bedeline ilişkin talep konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin kanunda açıklanan ilke ve esaslara açıkça aykırı olduğu-
Birleşen dosya dava dilekçesinde, olay tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olmasına rağmen; mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesindeki yasal düzenlemeye aykırı olarak bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olmasının doğru olmadığı-
Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; mahkemece incelenip karar verilen şikayetinin yanı sıra, takipte tahsili istenilen ilam vekalet ücretinin ilama aykırı olarak talep edildiğine yönelik şikayetinin de bulunduğu, işbu şikayet hakkında mahkemece herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olmasının HMK'nun 297. maddesi hükmüne aykırı olduğu-
Davacının ...... TL paranın iadesi talebi bakımından hüküm kısmında bir değerlendirme yapılmadığı, böylelikle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun hükmün kapsamı başlıklı 297/2. maddesindeki düzenlemeye aykırılılık oluşturulduğu-
Mahkemece birleşen dava dosyası hakkında hüküm kurulmuş olmasına rağmen birbiri ile irtibatlı bulunan diğer dava dosyası hakkında hüküm kurulmadığı, mahkemece, bu talep de değerlendirilerek sonucuna göre olumlu olumsuz karar verilmesi gerekeceği-