Gerekçeli karar ve hüküm fıkrasının birbirine uygun olması gerektiği-
Dava, devre mülk sözleşmelerin iptali, ödediği bedelin iadesini ve süresinde teslim gerçekleşmediğinden cezai şartın ödenmesine ilişkin olup, mahkemece davacının cezai şart talebine ilişkin olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşıldığından, bu hali ile verilen kararın HMK.'nın 297/2. maddesine uygun olmadığı-
Arsa sahibi nama ifa talep ettiğinde aynı zamanda sözleşmenin aynen ifasını ve tasfiyesini de talep etmiş kabul edileceği- Nama ifaya izin kararının hüküm fıkrasında, eksik ve ayıplı iş kalemlerinin her birinin ve tespit edilen masraf bedelinin ayrı ayrı gösterilmesi ya da bilirkişi raporuna atıf yapılması ve bağımsız bölümün satış değerini sınırlayan herhangi bir kayıt ve süre koymadan satışa izin ve yetki verilmesi gerektiği- İnfazda tereddüte yer verecek şekilde genel ifadelerle nama ifaya izin verilmesi şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Davalı yüklenicilerin mahkemece tayin edilen süre içerisinde inşaattaki eksiklikleri tamamladıkları savunması üzerinde de durularak mahallinde teknik bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif icra edilip karar verilmesi gerektiği- Faydalı imalat veya fazla imalat nedeniyle yüklenici yararına hüküm kurulabilmesi için bu tür imalatın sadece arsa sahibi yararına yapılmış olması gerektiği, ortak alanda olması veya aynı fazlalıktan yüklenicinin kendi dairelerinde de bulunması halinde bu istemin reddi gerektiği- Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşat sözleşmesinde kademeli tapu devri ilkesi belirlenmiş olup, inşaatın geldiği seviye nazara alınarak bir veya yetecek kadar bağımsız bölümün arsa sahibi nezdinde teminat olarak tutulup, kalanının ferağına hükmedilmesi gerektiği- Dava konusu uyuşmazlık nisbi harca tabi olup, ferağı istenen dairelerin dava tarihi itibariyle değerleri belirlenerek eksik nisbi harç tamamlanmadan müteakip yargılama işlemlerine devam edilemeyeceği-
Mahkemece hükmün gerekçe kısmında, davacı yemin ederken bir adet kelepçe tarzı bileziği ayrılık aşamasında yanında götürdüğünü söylediğinden rapordaki 12,50 gr 22 ayar 645,00TL tutarındaki 1 bileziğin bedelinin verilmediği belirtilmiş olmasına karşın, kararın hüküm fıkrasında 645,00-TL tutarında 22 ayar 12,50 gr. 1 adet bileziğin de davacıya iadesine karar verilmesi suretiyle hükümle gerekçe arasında çelişki yaratıldığından, karar gerekçesi ile hüküm kısmının çelişkili olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmış olup, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemenin verdiği gerekçeli kararın kendi içinde çeliştiğinin anlaşıldığı, verilen kararın infaz kabiliyetinin de bulunmadığı, bu haliyle eksik, açık olmayan şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı olarak gösterilen bir kimse hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin ve bir diğer davalı hakkında açılan dava husumetten reddedildiği ve vekille temsil edilmediği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece; HMK.'nun 297. maddesi uyarınca, davacının hangi taleplerinin kabul, hangi taleplerinin reddedildiğinin açıklanarak, kabul ve ret oranlarına göre yargılama giderleri ve taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususlar gözönünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece kararın gerekçe kısmında davacının 250,00TL tazminatı talep hakkının bulunduğu kabul edilirken, hüküm kurulurken davanın kısmen kabulüne, 256,00TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece, davacının istirdat ve menfi tespit taleplerinin ıslah dilekçesi de dikkate alınmak suretiyle ne miktarda olduğunun, reddedilen menfi tespit ve istirdat taleplerinin ayrı ayrı tutarlarının gerekçede ayrıntılı şekilde gösterilmesinin gerektiği, mahkemece, bu doğrultuda ayrıntılı bir gerekçe oluşturulmadığı anlaşıldığından, kararın bu hali ile infaz kabiliyeti taşımadığı-