Mahkemece salt " Asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine " şeklinde hüküm kurulması " yargılama sonunda açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde " hüküm kurulmasını emreden HMK. nın 297/2. maddesine açıkça aykırı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekili istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak sureti ile karar gerekçesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği belirtilmesine rağmen hükmün dördüncü fıkrasında davanın kabulüne ve yine hükmün dördüncü fıkrasının (a) bendinde ise takibe itirazın kısmen iptaline karar verildiği, bu şekilde hem gerekçe ile hüküm kısmının hem de hüküm kısmının kendi içerisinde çelişki içerdiği görüldüğünden, Bölge Adliye Mahkemesince, anlaşılabilir, denetlenebilir ve kendi içerisinde çelişki içermeyecek nitelikte uygun bir gerekçe ve hüküm kurulması gerektiği-
Alacaklı vekili tarafından borçlular hakkında anılan ilama dayanılarak ............. İcra Müdürlüğünün ............... E. ve ................. E. sayılı dosyaları ile dayanak ilamda alacaklılar lehine hükmedilen asıl alacak ve fer'ilerine ilişkin olmak üzere (2) ayrı takip başlatıldığının görüldüğü, kötü niyetli olmasa da, alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu, bu durumun hukuk düzeni tarafından korunamayacağı, hâkimin, ilgili yasa maddeleri gereğince yasadaki boşluğu objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorunda olduğu, ilam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu anlaşıldığından, yasal düzenlemeler karşısında alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından korunamayacağından mahkemece borçlunun şikâyetinin tümden kabulü ile her iki takibin de iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Hukuk Genel Kurulunun ................... tarihli kararında tartışmalı olan bir husus neticeye bağlanmış olmakla yanıltma halinde istinaf incelemesinin İlk Derece Mahkemesinin verdiği başlangıç tarihine göre, tebliğden itibaren süresinde istinaf yoluna başvurması halinde incelenmesi yönünde karar verildiği, Dairemiz'in önceki içtihadından dönmek suretiyle istinaf incelemesinin yapılması gerektiği kanaatine vardığı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince hakim yanıltması sebebiyle istinaf başvurusunun süresinde sayılarak istinaf nedenlerinin incelenmesi için kararın bozulması gerektiği-
İcra müdürlüğünün ret işleminin kaldırılmasının talep edilmesi üzerine, ilk derece mahkemesince "1- Şikayetin kabulü ile: " şeklinde karar verildiği, ancak hangi icra müdürlüğünün, hangi tarihli işlemine yönelik karar verildiği ve icra müdürlüğü işleminin kaldırılıp, kaldırılmadığı açıklanmamış, hüküm muğlak bırakılmış olduğundan, Mahkemece salt " Şikayetin kabulü ile: " şeklinde hüküm kurulmasının " yargılama sonunda açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde " hüküm kurulmasını emreden HMK. nın 297/2. maddesine açıkça aykırı olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerektiği- Davalının harçtan muaf oluşu karşısında davacının yatırdığı tüm harçların davacıya iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin hatalı olduğu-
Davacıların mazbut vakıftan galle fazlasına müstehak vakıf evladı olup olmadıkları, buradan varılacak sonuca göre davanın reddinin gerekip gerekmediği- Direnme olarak verilen kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozma konusu ile ilgili bozma kararı sonrası elde edilen yeni delile dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, işleyecek faiz oranına itiraz hakkında, inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sözü edilen istem incelenmeksizin ve bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması yahut ihtiyati tedbir kararının kaldırılması nedeniyle, dava sırasında borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davası kanunun açık hükmü gereğince (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşeceği, bu hâlde mahkemenin menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edeceği, davacının talep sonucunu değiştirmesi için ıslah yoluna başvurmasına ya da karşı tarafın (alacaklının) muvafakatinin gerekmeyeceği- Somut olayda davacı taraf dava tarihine kadar ödenen kredi taksit tutarlarının faizi ile birlikte iadesi talebinin yanı sıra kredi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini de talep etmiş olmakla dava sırasında kredi borcunun tamamının ödendiği anlaşıldığından, bu talep hakkında da karar verilmesi gerekirken, yalnızca alacak talebi yönünden hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu-
Zorunlu trafik sigortası olmayan motorsikletin karıştığı trafik kazasında, bu araçta yolcu olan davacının yaralanması nedeniyle sürekli bakıcı gideri istemi- Bozma kararı öncesi verilen hüküm bozma ile ortadan kalktığından, İtiraz Hakem Heyetince, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar, sıra numarası altında; açık, şüphe ve infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmeli ve yeniden hüküm kurulması gerektiği-
Bozma ilamı sonrası İtiraz Hakem Heyetince infazı kabil hüküm kurularak bir karar verilmesi gerektiği- İtiraz Hakem Heyetince sadece itirazın reddine denilmekle yetinilmesinin kamu düzenine aykırılık oluşturacağı-