Davalı taraf cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunmuş olmasına rağmen, yerel mahkemece zamanaşımı def'i konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden işin esası hakkında hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tapu iptali ve tescil davasında davacıların dava konusu ettikleri taşınmazların imarı ile oluşan taşınmazlar hakkında davacı talebi doğrultusunda infazı kabil olacak şekilde iptal ve tescil kararı verilmesi gerekirken sadece dava konusu olmayan parseller bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm verilmesinin isabetsiz olduğu-
Hüküm içeriğinin aynen infazı zorunlu olup, ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceğinden; hüküm fıkrasının hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça yazılmasının zorunlu olduğu-
Borçlu adının gerekçeli karar başlığında yanlış yazılması maddi hataya müstenit olup, mahallinde her zaman düzeltilebileceği-
Dava, iştirak nafakası istemine ilişkin olduğu, dava şartları ve ilk itirazlarda eksiklik yoksa diğer ön inceleme işlemleri için duruşma açılması gerektiği, dava şartları ve ilk itirazlar dışında ön inceleme işlemlerinin duruşmalı olarak incelenmesi, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra gerekli görülmesi halinde tarafların tahkikat için duruşmaya davet edilerek davanın esasına yönelik karar verilmesi gerekeceği, hal böyle olunca mahkemece; dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra, öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi; dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra gerekli görülmesi halinde tahkikat duruşmasına geçilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemelerce verilen kararların, her bir istek hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hangi davacı lehine, hangi davalıdan ne kadar miktarın tenkisine karar verildiği hususunun açık ve net bir şekilde belirtilmesi gerekirken, hükümde bilirkişi raporunun bir bölümüne yer verilmek ve rapora atıf yapmak suretiyle hükmün infazında tereddüt oluşturacak bir biçimde karar verilemeyeceği-
Somut olayda, borçlulaın itirazları hakkında herhangi bir karar verilmediği görüldüğünden, mahkemece, 6100 sayılı HMK.'nun 297. maddesinde belirtilen ilkelere göre itiraz hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği -
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu-
Bononun arka yüzündeki ciro silsilesindeki bozuklukların lehtar ile keşideci arasındaki ilişkiyi etkilemeyeceği- HMK. mad. 297/1-e uyarınca hükümde, “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer almasının zorunlu olduğu-
E.tmanın önlenmesi ve yıkım istemlerine-