Menfi tespit istemi-
Sıra cetveline ilişkin şikayette, alacaklı sıfatı bulunmamasına rağmen, borçluya şikayet dilekçesinin tebliği ile gerekçeli karar başlığında "davalı" olarak gösterilmesinin doğru olmadığı- Sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesinin, yeni sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirlemesi, yani, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, cetvelin hukuka uygun olmayan kısımlarının göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi gerektiğin- İptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında gerekçe tekrar edilmeden sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinilmesi ve eda hükmü kurulmaması gerektiği-
Borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvurusunda taşkın haciz, tehiri icra kararından haciz konulamayacağı ve ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı yönünde de şikayetleri bulunduğu; İcra Mahkemesi'nce bu konularda olumlu olumsuz bir karar verilmediği; Mahkemece, bu hususlarda incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin, infaza elverişli biçimde hüküm kurulmasının zorunlu olduğu, kabulüne karar verilen dava konusu 3030, 3031 ve 3033 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptaline karar verilmiş ise de; iptal edilen taşınmazların kadastro yenilenmesi sonucu ada ve parsel numaraları değiştirilmiş, önceki parsel numaralarına ilişkin kütük sayfaları kapatılmış olduğundan hükmün bu haliyle infazının mümkün bulunmadığı, TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet'in sorumlu olduğu, tapu kayıtlarının sağlıklı tutulması esas olup, bu durumun kamu düzeninin de gereği olduğu-
Davalıya eşi adına daire satın alması için toplam 25.500 TL. verdiğini ancak taahhüdünü yerine getirmediğini tahsili için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile inkar tazminatına-
gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı-
Dava dilekçesinde faiz isteğinde bulunulduğu halde faiz isteği yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olmasının isabetsiz olduğu-
Çekişme konusu tarla niteliğindeki 3755 parsel sayılı taşınmazın tamamının davacı adına, 3739 parsel sayılı taşınmazda ise davacı ile birlikte dava dışı şirket paydaş iken yargılama sırasında bir kısım davalıların satın alma yoluyla paydaş hale geldiği, her iki parsel üzerinde üçer adet bina bulunduğu, kat mülkiyeti ya da kat irtifakına geçilmediği, yargılama sırasında bazı davalılar hakkındaki davadan feragat edildiği- E.tmanın önlenmesi istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu- E. kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yönelik olarak açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması gerektiği- Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi ya da kullanıma sunulması o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı-Feragat edilen bir kısım davalılar hakkında feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, diğer davalılar bakımından tarafların tüm delillerinin toplanması, toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek çekişmeli taşınmazların nasıl ve kimin kullanımında olduğunun infaza olanak verecek şekilde saptanması, yargılama sırasında paydaş hale gelen bazı davalılar bakımından ise paylı mülkiyet hükümlerinin gözetilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Kooperatife yapılan ödemelerin tahsili istemi-
Borçluların, faiz, komisyon ve usulsüz tebligata yönelik talepleri de incelenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-