Temyize konu dava dosyasında mahkemece oluşturulmuş herhangi bir gerekçe bulunmadığından, ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar olmadığına göre mahkemece yapılacak işin; özellikle Anayasa'nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK.nin 297. (Mülga HUMK.nin 381, 388 ve 389.) ve 27.maddeleri de gözetilerek gerekçelerini açıkça kaleme aldığı anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte bir hüküm kurmak olması gerekeceği-
Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak arsa üzerine yüklenici tarafından yapılan imalatın bedelinin tahsili talep edilen davanın talep sonucu, önceki tapu iptal ve tescil davasınınkiyle farklı olduğundan, önceki davanın, 818 s. BK. mad. 133/2 uyarınca zamanaşımını kestiğinin ve buna bağlı olarak aynı yasanın 135. maddesi uyarına yeni bir zamanaşımı süresinin başladığının kabul edilemeyeceği- Taraflar arasındaki ...1987 tarihi adi yazılı sözleşme uyarınca, davacı tarafça, inşaatın %57 seviyesine kadar getirildiği ve 1989-1990 yıllarında inşaatı bu seviyede bıraktığı belirlenmiş olduğundan, sözleşmenin geçerli hale gelmediği olgusunun anılan bu tarihlerde ortaya çıkmış olduğu ve davacı yüklenicinin, ancak inşaatı terk ettiği bu tarihlerden itibaren imalat bedeli alacağını talep edebileceği-
Gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki oluşturulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Talep aşılmak suretiyle dava konusu edilmeyen hacze ilişkin istihkak iddiası hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Hüküm fıkrası taraflara yükletilen hak ve sorumluluklar ile infaza elverişlilik yönünden açık olmayıp, taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan bu yön 6100 sayılı HMK'ya açık bir aykırılık oluşturduğundan hükmün bozulması gerekeceği-
Dairenin sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim edilmemesi nedeniyle, kira kaybına ilişkin açılan davada, mahkemece, kararın gerekçe kısmında "...dairenin sözleşme gereği teslim edilmesi gereken tarihin faiz başlangıç tarihi olarak belirlendiği, davalının temerrüde düşürülmesine gerek olmadığı..." ifade edilirken, hüküm kurulurken “davanın kabulüne, ...TL.nin dava tarihinden yasal faiziyle davalıdan tahsiline...” denilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmasının usul ve yasaya (HMK. mad. 297) aykırı olduğu-
Satış sözleşmesine ilişkin davada, gerekçede tefhim edilen hükme aykırı hüküm kurularak, gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmasının bozmayı gerektireceği-
Asıl dava davalısı birleşen dosya davacısı tarafından talep edilen 8.000 $ depozito bedelinin iadesine ilişkin dava konusunda ayrı bir hüküm ve yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmediğinin görüldüğü, verilen karar HMK.nun 297/2. maddesine uygun olmadığından hükmün bu sebeple bozulması gerektiği- Birleştirme kararı verilebilmesi için açılan davaların aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olmasının şart koşulduğu, bu durumda görev kurallarının yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağı, görevli mahkemenin de sulh hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek sonradan birleşen ............ Sulh Hukuk Mahkemesinin ......... esas dosyanın tefrik edilip görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Krediye kefil olan borçlular yönünden ihtiyati haciz isteminin red nedenleri tartışılıp açıklanmaksızın hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-