Kısa kararda, tazminata da hükmedilmesine karşın, gerekçeli kararda, tazminata yer verilmemesinin çelişki oluşturacağı-
Borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde, borcun aslını kabul edip, faiz oranına itiraz ettiğine göre, itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında, alacaklının artık İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer olmadığı- Faiz konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olmasının, HMK'nun 297. maddesi hükmüne aykırı oluşturacağı-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
Trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasarın, değer kaybının, araç kiralama bedelinin ve davacının yaptığı ihtar masrafının tazmini istemi-
Ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemi-
Davalı şirketin haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'ndan almış olduğu maden işletme ruhsatı gereğince mermer çıkarma faaliyetinde bulunurken bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde eski hale getirilmeyecek nispette davacının zararına sebebiyet verdiği belirlenip çekişme konusu taşınmaza el atmanın önlenmesine ve ecrimisile hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı- Davacının dava konusu taşınmazdaki payı 10/160 olup bu durum hükümde nazara alınarak yıllara göre davacının payına düşen ecrimisil bedeli infazda tereddüt yaratmayacak şekilde açıkça gösterilmediği gibi, buna göre harç,yargılama gideri ve vekalet ücretine de hükmedilmediğinden, mahkemece verilen kararın infaza elverişli olduğunu söyleme olanağının bulunmadığı-
Hükümdeki çelişkinin bozma sebebi oluşturduğu-
İki çelişkili bilirkişi raporundan hangisinin ne sebeple hükme esas alındığı belirtilmeden ve gerekçe kısmında sanki sadece eksik metrekare talebi varmış gibi değerlendirme yapılmasına karşın, hüküm kısmında tahsiline karar verilen miktarların ne kadarının hangi istek kalemine ait olduğu açıklanmadan ve ıslah işlemi birleşen davadaki davacı için yapılmasına rağmen, asıl davada yapılmış gibi hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Ortak alanlarda ve yüklenicinin kendi bağımsız bölümlerine de yaptığı fazladan imalatlardan yüklenici de yararlanacağından bunların bedeli talep edilemeyeceği- Bilirkişilerce, fazladan imalat olduğu belirlenen imalatların ortak alanlarda veya yüklenicinin bağımsız bölümlerine de yapılıp yapılmadığı tespit edilmediği halde, mahkemece belirtilen imalatların tamamının bedelinin mahsup edilmesinin hatalı olduğu- Yapı kullanma izninin alınmış olmasının eseri kabul anlamına gelmeyeceği, arsa sahiplerinin eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsilini zamanaşımı süresi içinde isteyebileceği-
Davaların birleştirilmesi hâlinde, birleşen davalar birlikte görülmekle birlikte ayrı dava olma özelliğini korudukları, her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği; hükmün sonuç kısmında isteklerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu-