Mahkemece ziynet eşyalarının aynen iadesine (ayar, adet ve gramları ile birlikte hükümde tek tek belirtilerek) olmadığı takdirde bilirkişi tarafından belirlenen miktarın hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
Bozma kararına uyularak kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmişse de, erkeğin boşanma davası hakkında hüküm kurulmamış olmasının bozmayı gerektirdiği-
Müteselsil borçlulardan birine karşı kesilen zamanaşımının diğerine karşı da kesilmiş olacağı- Müteselsil borçlulardan birinin ileri sürdüğü zamanaşımı def'inden zamanaşımı def'ini ileri sürmeyen diğer borçlunun da yararlanacağı-
Gerekçe kısmında reddine karar verilen davalılar hakkında kısa karar ve hüküm fıkrasında da bir hüküm tesis edilmesi gerektiği-  İlk karar davalı şahıs tarafından temyiz edilmediğinden onun yönünden  kesinleştiği-
Hükmün sonuç kısmında her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu-
Boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik bilgileri, aile kütüğünde kayıtlı oldukları yer bilgileri ve evlilik içinde doğmuş çocukların kimlik bilgilerine yer verilmesi gerektiği-
Mahkemece, kurulan hükümde davacının adı, soyadı ile tarafların doğum tarihi ve yeri, baba ve ana adları, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları yazılmamış olup bu hususlar gözetilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
HMK. mad. 320/1'de “mümkün olan hallerde” taraflar duruşmaya davet edilmeksizin karar verileceği düzenlenmiş olup, mahkemece, re'sen delil toplanmakla, dosyada mevcut delillerin karar verilmesine yeterli görülmediğinin kabulü  gerektiği ve dosya üzerinden karar verilebilmesi “mümkün olan hal” söz konusu olmadığından, davalıya hukuki dinlenilme hakkı tanınmadan, taraflar duruşmaya davet edilmeksizin karar verilmesinin isabetsiz olduğu- "Tüketicinin kullandığı kredi sebebiyle masraf adı altında yapılan kesintilerin iadesi"ne ilişkin basit yargılama usulüne tâbi davada mahkemenin dosya üzerinden karar vermesinin mümkün olmadığı-
Hüküm kısmında hangi alacak kaleminden ne kadar indirim yapıldığı açıklanmadığı gibi bilirkişi raporlarında yer almayan miktarda iptal kararı verilmek sureti ile çelişki oluşturulmuş ve infazda tereddüte sebebiyet verecek şekilde hüküm kurulmuş olduğundan, hükmün bozulması gerektiği-