6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu mad. 26'nın "Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır..." hükmünü, "Hükmün Kapsamı" başlıklı 297/2. maddesinin ise ''Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.'' hükmünü içerdiği-
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu mad. 26'nın "Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır..." hükmünü, "Hükmün Kapsamı" başlıklı 297/2. maddesinin ise ''Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.'' hükmünü içerdiği-
Yargı erkinin görev ve yetkisinin, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak olduğu- Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacının, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yönelik olduğu- Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı- Çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiği- Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-
Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeden isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği ve bu kuralın yargıda açıklık ve netlik prensibinin bir gereği olduğu- Mahkemenin otomobilin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesini bulunduğu yerden getirtip, kişi başına ölüm ve sakatlanma halinde poliçe limitinin kaç lira olduğu belirlemesi ve limiti aşan zarardan murisin kullandığı otomobilin sigortacısı şirketin sorumlu olduğu hususu göz önünde bulundurarak karar vermesi gerektiği-
Hükmün gerekçe kısmı, "İİK'nun 83. maddesi uyarınca maaşların kısmen haczinin kabil olduğu, bu miktarın da 1/4'den az olamayacağı" şeklinde iken, hüküm fıkrasının 1. bendinde "şikayetin kabulü ile ...sayılı takip dosyasından borçlunun ... Bankasında bulunan maaş hesabı üzerindeki haczin, ... İcra Müdürlüğü'nün belirtilen dosyasına münhasıran kaldırılmasına, maaş üzerindeki diğer icra müdürlüğü tarafından konulan haczin 1/4 üzerinden devamına..." şeklinde olduğundan, ilamın hüküm kısmının, bu haliyle hem çelişkili olduğu, hem de şikayete konu olmayan başka bir icra dosyasında uygulanan haciz hakkında da mahkemece karar verilmiş olduğu ve bu nedenle infazda tereddüt oluşturacağı-
Davaya konu olan taşınmazın düşük bedelle satılması ile sonuçlanacak zararın doğmaması veya zararın doğup doğmayacağı belli olmadan değerlendirme yapılması yerinde olmayacağından, mahkemece verilen kararın bozulması gerekeceği-