Davalı yükleniciler sözleşme ile yüklendikleri işi süresi içinde teslim etmedikleri gibi üstlendikleri edimleri de eksik bıraktığından, bu itibarla, BK'nın 96. maddesi gereğince davacı arsa sahiplerinin uğradıkları zararlardan sorumlu olduğu- Somut olayda, davacı arsa sahipleri BK'nın 106/2. maddesinde öngörülen ifa ve gecikme nedeni ile oluşan zararın ödenmesini istediğinden, gerek Yasa'nın açık hükümleri ve gerekse Yargıtay'ın istikrarlı içtihatları karşısında mahkemece gecikme nedeni ile uğradıkları zararın hesaplatılarak hüküm altına alınması gerekeceği-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde taraflar, sözleşmenin kendilerine yüklediği borçları belirlenen zaman ve biçimde ifa etmek zorunda olduğundan, buna göre, borçlunun edimini süresinde yerine getirmemesi halinde gecikmede kusuru bulunmadığını kanıtlamadıkça ve alacaklının seçimlik hakkını BK’nın 106/II. maddesinde belirtildiği gibi ifayı beklemek ve gecikmeden doğan zararlarını istemek şeklinde kullanması durumunda sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatından sorumlu olduğu-Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin edimini süresinde yerine getirmemesi halinde arsa sahibinin gecikmeden doğan tazminatı talep hakkı Kanundan doğan bir hak olup (BK. madde 106/II), sözleşmede gecikme tazminatı belirlenmemiş olsa dahi en az aylık rayiç kira seviyesinde gecikme tazminatının istenmesinin mümkün olduğu (BK.96. madde)-
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.10.1991 tarih, 1991/15-340 E, 1991/467 K içtihatında belirtildiği ve bu tarihten sonra Yargıtay'ca da istikrarlı şekilde uygulandığı üzere arsa sahibi, sözleşmeye göre kararlaştırılan teslim tarihinden sonra makul sürede BK'nun 106/2. (TBK 125/I) seçimlik haklarını kullanmaya zorlanamayacağından, bu itibarla davacılar da somut olayda aynen ifa yönünde seçimlik haklarını kullanmış olmakla, ifayı bekledikleri sürede oluşan gecikme tazminatı alacaklarını tümüyle talep edebileceklerinden, takip tarihi arasındaki dönemde oluşan gecikme tazminatı alacaklarının davacılar yararına nazara alınması gerekeceği-
Dava, borcun ifa edilmemesinden doğan kira kaybının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, davacının ıslah edilen talebine göre kira kaybına yönelik isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davacının BK’nın 106/2. ( TBK'nın 125/2.) maddesi hükmü uyarınca kullandığı seçimlik hakkı “ifa yerine geçen olumlu zarar” olduğuna ve bu zararın rayiç değer tesbiti ile tazminat olarak karşılaması karşısında gecikme tazminatı isteminin reddi gerekeceği-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Davacı, kira sözleşmesinden dönmekle bu ilişki geçmişe etkili olarak ortadan kalktığı için olumlu (müspet) zararın kapsamında yer alan gelirden (kazançtan) yoksunluk isteyemeyeceği-Mahkemece talebin reddine karar verilmiş ise de peşin ödenen kira bedelinin belirtilen miktarının yargılama sırasında tahsil edilmesi sonucu konusuz kaldığından dolayı, davacı vazgeçmiş olduğundan, alacağın miktarı bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden dolayı bu miktar kira parası yönünden yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Haksız kullanıma dayalı kazanç kaybı nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, şimdilik 1.000.000 TL tazminatın tahsili istemi-
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler birer ön sözleşme olsa da, kendileri de başlı başına karşılıklı edimleri içeren sözleşme özelliği gösterdiklerinden ve asıl sözleşmenin şartlarına bağlı olduklarından, BK. md. 106’da aranan şartlara uyulmadan fesih edilemez ve bir tarafın karşı koyması halinde bu tür ön sözleşmelerin feshi için de mahkeme hükmünün gerekeceği-
Harici sözleşmede davalı ile satıcı arasındaki satış bedelinin Kanada Doları olarak belirlendiği, bir miktar da kaparo verildiği davalının da kabulünde ise ve taraf delilleri ile de sabitse dava konusu bağımsız bölümün davacı tarafından bedeli ödenerek satın alındığı anlaşılmakla, fakat davalının aralarındaki anlaşma ve vekalete aykırı olarak tapuda kendi adına işlem yaptığı için tapunun iptali ile tesciline karar verilmesi gerektiği-