Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde ruhsat için herhangi bir süre belirlenmediği, inşaatların ruhsattan itibaren en geç 18 ay içerisinde bitirileceğinin kararlaştırıldığı, dosyada bulunan belediye yazılarından yüklenicinin belediyeye başvurduğu, arsa sahibi tarafından yükleniciye gönderilen ihtarnamede inşaata başlanması için yükleniciye süre verilmişse de ihtarnamenin muhatabın çarşıda olduğunu beyan eden komşusunun isminin yazılmaması nedeniyle tebligatın usule uygun olmadığı, dolayısıyla davalının temerrüde düşürülmediği, davacının fesihte haklı olmaması nedeniyle davacı arsa sahibinin BK'nın 108/2. maddesindeki olumsuz zararını da isteyemeyeceği, ancak verdiğini BK'nın 61. maddesi uyarınca geri alabileceği gözetilerek, davacının tazminat talebinin bu açıklamalar çerçevesinde ele alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Asıl davada, arsa sahibi karşı davada da yüklenici tarafça arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi talep edilmiş, böylece tarafların fesih konusunda iradeleri birleştiğinden, sözleşmenin 6. maddesinde yazılı cezai şart ise hukuki niteliği itibariyle seçimlik cezai şart olup bu tür bir cezanın talep edilebilmesi akdin ayakta bulunmasına bağlı olup, aksi kararlaştırılmadığı takdirde, fesih istenilmesi durumunda müspet zarar niteliğindeki cezai şart isteminin kabulünün mümkün olmadığından, asıl davadaki cezai şart isteğinin de reddi gerekeceği-Karşı davada, yüklenici tarafça yapılan imalatın ve masrafların bedeli talep edilmiş ve talep kısmen hüküm altına alınmışsa da BK'nun 108/1. maddesi uyarınca, tarafların sözleşme nedeni ile edindikleri kazanımları iade etmeleri gerektiğinden, varsa bu nitelikteki edinimlerin karşı tarafa iadesi talebi niteliğince yerinde olup, bu kazandırmaların karşı tarafın yararına olması ve işine yarayacak, kullanılabilir hususlar olması gerektiği-
Kira tazminatında zamanaşımı süresinin bağımsız bölümün teslim edilmesi gereken tarihten itibaren başlayacağı ve arsa sahibi geciken her ay için zararını davayla isteyebileceğine göre her geçen ay zararın o ayın sona ermesiyle istenebileceği-
Mahkemece, tescil isteminin reddine, tazminatın isteminin kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 15.Hukuk Dairesi'nin 26.03.2012 tarih ve 2011/4598 Esas, 2012/1871 Karar sayılı ilamı ile “Borçlar Kanununun 106/II. maddesi uyarınca seçimlik hakkın teslim edilmeyen daire bedeli yönünden kullanılmış olmasına göre müspet zarar kapsamında kalan gecikme tazminatı istenemeyeceği ve ıslah ile artırılan miktar yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz istenebileceği” gerekçesi ile bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne, .. TL'sine dava tarihinden, kalanına ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... TL'nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmesi gerektiği-
İşin teslimi gereken tarihe kadar arsa malikine kira ödenmesinin kararlaştırıldığı, teslimi gereken tarihten sonra da teslimin gerçekleşmemesi halinde kira ödenmesine devam olunacağının kararlaştırıldığı, bu hükmün, Borçlar Kanunu'nun 106/2. maddesinde düzenlenen gecikme tazminatı niteliğinde olduğu, şu durumda, kararlaştırılan bu miktarın cezai şartı aşması halinde talep edilebilmesinin mümkün olacağı, oysa, cezayı aşan bir zararın varlığının ileri sürülerek kanıtlanmış olmadığı, o halde, aylık kira bedeliyle ilgili talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Sözleşme konusu inşaattaki bağımsız bölümlerin süresinde teslim edilmemesi durumunda ödenmesi kararlaştırılan gecikme tazminatı müspet zarar niteliğinde olup, sözleşmenin feshine karar verildiği ve sözleşmede aksi öngörülmediği için talep edilmesinin mümkün olmadığı, inşaat süresi boyunca arsa sahibinin eski dairelerinden istifade edememesi nedeniyle ödenmesi kararlaştırılan tazminatın, menfi zarar kapsamında olduğu, şu halde, taraflar arasındaki sözleşmeler feshedilmiş olmakla belirtilen bu istek kalemi yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Yüklenicinin, sözleşme ile üstlendiği edimini sözleşme koşullarına uygun şekilde ifa etmediği, teslimde kendi kusuru ile temerrüde düştüğü ve yaptığı inşaatı da kamu düzenine aykırı şekilde kaçak yaptığı, açıklanan nedenlerle, BK'nun 106/II maddesi gereğince inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshine karar verilmesinin zorunlu olduğu, bunun yanında, BK'nun 108. maddesi gereğince arsa sahibi davacı bu durumda gerçekleşmiş ise menfi zararının tahsilini de isteyebileceğinden bu yöndeki talebin de incelenerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Gecikme tazminatına, işin sözleşmesine göre teslimi gereken tarihten, bağımsız bölümün teslim edildiği tarihe kadarki süre için ihtirazı kayıt aranmaksızın hükmolunacağı, gecikme tazminatının, sözleşmede kararlaştırılmamış olsa bile, zararın kanıtlanması koşuluyla, zamanaşımı süresi içerisinde, her zaman, râyiç üzerinden istenebileceği; sözleşmede kararlaştırılmışsa, ayrıca zararın kanıtlanmasına gerek olmadığı; çünkü, taraflar gecikme zararını baştan kabul ettikleri için, bu kabul hükmünün tarafları bağlayacağı-