Davacı şirketin paylarının devri hususunda yapılan sözleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin davada, dava dışı şahıs ile davalılar arasında yapılan sözleşme üçüncü kişi yararına sözleşme niteliğinde olup, daha sonra noterde yapılan sözleşme nedeniyle geçersiz hale gelmeyeceğinden adi yazılı sözleşmenin tam üçüncü kişi yararına mı yoksa eksik üçüncü kişi yararına mı sözleşme olduğunun değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Eksik üçüncü kişi yararına sözleşmede üçüncü kişinin sadece vaat eden tarafından teklif edilen ifayı kabul yetkisine sahip olup, buna karşılık ondan borcun ifasını isteme hakkına sahip olmadığı, bu tür sözleşmelerden yalnız vaat ettiren lehine alacak hakkı doğacağı, borcun üçüncü kişiye ifasını talep hakkının da vaat ettirene ait olduğu- Tam üçüncü kişi yararına sözleşmelerde üçüncü kişinin, vaat edilen edimin ifasını talep yetkisine sahip olduğu, tam üçüncü kişi yararına sözleşmeden doğan borcun da üçüncü kişiye ifa edileceği, sözleşmede aksine bir hüküm yoksa bu yetkinin vaat ettirene de tanınması gerektiği- Gerek eksik gerekse tam üçüncü kişi yararına sözleşme olsun, borcun ancak üçüncü kişiye ifasının istenebileceği-

Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/04/2016 tarih ve 2015/115-2016/369 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla ...