Davacıya karşı müteselsilen sorumlu bulunan birden fazla kişiye karşı açılan davanın, davalılar için müşterek bir sebepten dolayı reddi halinde vekille temsil olunan davalıların hepsi için bir tek vekalet ücreti tayin olunacağı–
Tacir olan bankanın BK. 21. maddesinde (şimdi; TBK. mad. 28) belirtilen «hiffet veya tecrübesizlik» hallerine dayanamayacağı ancak «muzayaka hali»nden istifade suretiyle meydana gelen edimler arasında açık nisbetsizlik bulunan hallerde müşterisiyle yaptığı akdi feshederek sözleşme ile taahhüt ettiği faiz oranına göre ödeme yapmaktan kaçınabileceği–
BK. 484 uyarınca kefaletin geçerliliğinin «yazılı olmasına» ve «kefilin sorumlu olduğu miktarın sözleşmede açıkça gösterilmiş olması»na bağlı olduğu– (Not: Yeni TBK. mad. 583'e göre; kefalet sözleşmesinin geçerliliği; sözleşmenin (kefilin kendi el yazısı ile) yazılı şekilde yapılmasına, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın ve kefalet tarihinin sözleşmede belirtilmiş olmasına bağlanmış olup, TBK. mad 584'de de, kefalet için 'eşin rızası'na ilişkin koşullar düzenlenmiştir.)
Zamanaşımına uğramış çekler yönünden kambiyo hukukuna dayalı haklar yitirilir ise de bu durumda hamilin aralarında temel ilişki varsa bu çeklere yazılı delil başlangıcı olarak dayanarak ve iddiasını her türlü delille kanıtlayarak dava açabileceği, arada temel ilişki bulunmaması halinde ise uyuşmazlığın TTK. 644 (şimdi; Yeni TTK. mad. 732) hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği–
Taraflar arasında temerrüt faizi oranının kararlaştırılmadığı durumlarda asıl alacağa 3095 sayılı Kanun uyarınca kısa vadeli kredilere uygulanan avans faizine göre faiz ödeneceği–