BK. 484 uyarınca kefaletin geçerliliğinin «yazılı olmasına» ve «kefilin sorumlu olduğu miktarın sözleşmede açıkça gösterilmiş olması»na bağlı olduğu– (Not: Yeni TBK. mad. 583'e göre; kefalet sözleşmesinin geçerliliği; sözleşmenin (kefilin kendi el yazısı ile) yazılı şekilde yapılmasına, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın ve kefalet tarihinin sözleşmede belirtilmiş olmasına bağlanmış olup, TBK. mad 584'de de, kefalet için 'eşin rızası'na ilişkin koşullar düzenlenmiştir.)
Borçlunun -genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde- ödeme emrine itiraz etmesi üzerine, önce icra mahkemesine başvurarak «itirazın kaldırılmasını» istemiş olan alacaklının, daha sonra bu talebinden vazgeçerek -ya da bu talebinin reddedilmesi üzerine- «itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde» mahkemeye başvurarak «itirazın iptali» davası açabileceği–
İflas davasının kabulü veya reddi halinde, ayrıca lehine karar verilen taraf yararına -İİK. 156 vd.nda ayrıca öngörülmemiş olduğu için- % 40 tazminata hükmedilemeyeceği—
Asıl borçlu ile beraber, borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine -MK. 887 uyarınca- ihbar yapılmadıkça, ipotek borçluları için borç muaccel olmayacağından, bu kişiler hakkında ipotekli takip yapılamayacağı-
BK. 87’ye (şimdi; TBK. mad. 103) göre davalı adına ödenen vergi ve harçlara ilişkin makbuzların davacının elinde bulunması halinde bunların bedellerinin davacı tarafından ödendiğinin varsayılacağı–
BK. 486 uyarınca adi kefilin sorumluluğunun «akitten sonra borçlunun iflas etmiş» veya «borçlu hakkında yapılmış takiplerin alacaklının kusuru olmaksızın sonuçsuz kalmış» veya «borçluya karşı Türkiye’de imkansız hale gelmiş olması»na bağlı olduğu– (Not: TBK.'nun 585. maddesinde ise, eski kanunda sayılanların yanında 'borçluya konkordato mehli verilmiş olması' hali de eklenmiştir.)
Garanti sözleşmesinde kefalette olduğu gibi limit gösterme zorunluluğu bulunmamakta ise de, belirsizliğin garantisi olamayacağından, sözleşme düzenlenirken garanti eden kişinin, garanti ettiği edimin ne olduğunu bilmesi ya da bilebilecek durumda olması gerektiği, aksi halde sorumluluğunun bulunmayacağı–