Tacir olan borçlu bankanın, BK.'nun 21. maddesinde (şimdi; TBK. mad. 28) öngörülen «hiffet» veya «tecrübesizlik» hallerine dayanamazsa da, «müzayaka» halinden istifade etmek suretiyle meydana gelen edimler arasında açık bir nisbetsizlik bulunan hallerinde «talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu» ileri sürerek akdi feshedebileceği–
Takip tarihinden önceki dönem için «işlemiş faiz» talep edilebilmesi için, borçlunun -BK. 101’e (şimdi; TBK. mad. 117) göre- temerrüde düşürülmesi gerekeceği, aksi taktirde alacaklının takip tarihinden itibaren gecikme (temerrüt faizi) isteyebileceği–
Takip tarihinden önceki dönem için «işlemiş faiz» talep edilebilmesi için, borçlunun -BK. 101’e (şimdi; TBK. mad. 117) göre- temerrüde düşürülmesi gerekeceği, aksi taktirde alacaklının takip tarihinden itibaren gecikme (temerrüt faizi) isteyebileceği-Sebepsiz iktisaptan kaynaklanan alacağın varlığının ve miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektiğinden likit bir alacaktan söz edilemeyeceği-
Alacaklı, icra takibinden önce, borçluya «borcunu ödemesi» konusunda ihtarname göndererek temerrüde düşürmüş olmadıkça, borçlunun takip tarihinden itibaren temerrüde düşmüş olacağı (ve takip tarihinden itibaren temerrüt faizi ödemek zorunda kalacağı)–
Borçlu ihtar ile temerrüt durumuna gireceğinden, ihtardan itibaren geçmiş günler faizini ödemekle yükümlü olacağı, bundan ancak borç konusu olan şeyi tevdi etmekle kurtulabileceği, borçlunun, öncesinde temerrüdünü oluşturan bir ihtar bulunmaması durumunda ise, hakkında başlatılan takip ile mütemerrit olduğunun kabulünün gerekeceği-