Kural olarak Borçlar Kanununun 101. (şimdi; TBK.'nun 117.) maddesine göre, kesin vadeli sözleşmelerde temerrüt tarihinin sözleşmede belirtilen günün hitamı ile gerçekleşeceği, banka tarafından gönderilen son hesap özetinde ödeme günü belirtilmekte ise de, bu ödeme gününde borcun tamamının değil belli bir kısmının ödenmesi gerektiği bildirildiğinden, borcun tamamının ödenmesi gerektiği bildirilmediğinden, kredi kartı borçlarının, miktarı önceden belli olan kesin vadeli borç niteliğinde olmadığı, bu nedenle kredi kartı borçlarında «temerrüt tarihi» bakımından, anılan maddenin uygulanmasının mümkün olmadığı–
Zamanaşımına uğramış çekler yönünden kambiyo hukukuna dayalı haklar yitirilir ise de bu durumda hamilin aralarında temel ilişki varsa bu çeklere yazılı delil başlangıcı olarak dayanarak ve iddiasını her türlü delille kanıtlayarak dava açabileceği, arada temel ilişki bulunmaması halinde ise uyuşmazlığın TTK. 644 (şimdi; Yeni TTK. mad. 732) hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği–
Asıl borçlu ile beraber, borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine -MK. 887 uyarınca- ihbar yapılmadıkça, ipotek borçluları için borç muaccel olmayacağından, bu kişiler hakkında ipotekli takip yapılamayacağı-
Davalı Turkcell İletişim Hizm. A.Ş.'nin, davacı mobil telefon abonesinden, aralarındaki sözleşme uyarınca «sabit ücret» adı altında bir para talep edebileceği–
Takip hukukundan doğan bir dava olan itirazın iptali davasında, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında «takip tarihi itibariyle» haklı olup olmadığının araştırılması gerekeceği–
Haksız eylemden kaynaklanan alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden alacak likit olarak kabul edilemez. Bu nedenle tazminata hükmedilmesinin yerinde olmayacağı-
İtirazın iptali ilamında yer alan «inkâr tazminatı», «ilam harcı», «dava masrafı» ve «vekalet ücreti»nin ilgili icra dosyasına itirazın iptaline ilişkin ilamın ibrazı suretiyle -ilamın kesinleşmesi beklenmeden- talep edilebileceği gibi, ayrı bir takip konusu da yapılabileceği–