Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına girdiğine göre; davaya bakmakla tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hakkın söz konusu olamayacağı-
“Sözleşme altındaki imzanın davalı elinden çıkmadığı” bilirkişi incelemesi ile saptanmış ise de, daha sonra hukukçu bilirkişilerden alınan raporlarda sözleşme altındaki imzanın “sözleşmede abone temsilcisi sıfatı ile gösterilen davalının kocasına ait olabileceği” yolunda görüş bildirmiştir. Bu durumda mahkemece “sözleşme altındaki imzanın davalının eşi elinden çıkıp çıkmadığı” konusunda grafoloji uzmanına inceleme yaptırılarak, imzanın bu şahsa ait olduğunun saptanması halinde, anılan kişinin yetkilisi olmasa bile yetkisiz temsilcinin imzaladığı sözleşmeye uyulduğu ve sözleşmenin bir yıl süre ile ifa edildiği gözetildiğinde, geçersizliğini ileri sürmenin MK. nun 2. maddesinde öngörülen objektif iyi niyet kuralı ile bağdaşmayacağı düşünülerek karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu çekin süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilmiş olduğundan, temerrüt tarihinin BK.’ nun 101. maddesi hükmüne göre belirlenmesi gerekir. Başka bir ifade ile bu gibi durumlarda çekteki keşide tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmaz. Somut olayda davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü kanıtlanamadığına göre, faizin başlangıcı olarak takip tarihinin esas alınması gerekirken bu yönler gözetilmeksizin, keşide tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Elektrik tüketim bedelini ödemeyen davalı hakkında yapılan icra talebine vaki itirazın iptali davasında mahkemenin Elektrik Tarife Yönetmeliğindeki son değişikliklerin davaya etkisini tartışmadan hüküm kurmasının bozmayı gerektireceği-
Davacı, bononun hisse devri karşılığında kendisine verildiğini belirterek bonoyu sebebe bağladığından ve davalı da hisse devrinin gerçekleşmediğini ileri sürdüğünden mahkemece davalının savunması ile ilgili delilleri incelenip sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Bonoya dayanan borç, temel ilişkiden bağımsız ve mücerret nitelikte ise de, davacı vekili replik dilekçesinde, malen yazılı ihdas nedenini açıklayarak, bononun hisse devrine karşılık verildiğini ileri sürerek bonoyu sebebe bağlamıştır. Buna karşılık davalı vekili, ortaklık kurulu kararı ile ticaret sicil kaydında da görüleceği üzere; kendisine hisse devri yapılmadığını, bononun teminat amaçlı verildiğini ve bedelsiz olduğunu savunmuştur. Bu durumda davacı, bononun hisse devri karşılığında kendisine verildiğini belirterek bonoyu sebebe bağladığından ve davalı da hisse devrinin gerçekleşmediğini ileri sürdüğünden, mahkemece davalının savunması ile ilgili delillerin irdelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekir-
Haksız eyleme dayalı maddi tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde çözümlenebilmesi için taraflarca akdi bir ilişkinin bulunmasının zorunlu olduğu, uyuşmazlığın asliye mahkemesi sıfatıyla çözümlenmesi gerekeceği-
Dava, satın alınan ancak teslim edilmeyen mal nedeniyle ödenen paranın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Uyuşmazlık, “malların teslim edilip edilmediği” noktasında toplanmaktadır. Davalı, “malları teslim ettiğini” iddia ettiğine göre, ispat yükü kendisindedir. Uyuşmazlığın değeri dikkate alındığında, tanık dinlenemeyeceğine göre, davalı tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılması gerekeceği-
Dava konusu ana yapının projesinde merkezi ısınma sistemi bulunmayıp, sobalı olduğu halde, sonradan merkezi ısınma sisteminin kurulduğu anlaşılmakta olup, davalının, projeye aykırı olan bu sisteme ilişkin genel giderler arasında bulunan yakıt giderinden yararlanmadıkça sorumlu tutulmasının mümkün olmayacağı-
Uyuşmazlık davacının davalıya fatura ile sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borç likit nitelikte olduğundan, dava dilekçesinde icra inkâr tazminatı isteyen davacı alacaklı yararına İİK.’ nun 67/2 maddesi gereğince tazminata hükmedilmesi gerekeceği-