İcra takibine konu tarımsal kredi senedi borçlusu davacının annesidir. Davacının, annesinin vekili sıfatıyla senette imzası mevcuttur. Başlatılan icra takibinde davacının borçlu olarak gösterilmiş olması doğru değilse de, ödeme emrine itiraz ederek takibin kendi hakkında durmasını sağlaması mümkün iken davacı bunu yapmayarak hakkındaki takibin kesinleşmesine neden olmuştur. Görüldüğü gibi takibin kesinleşmesine ve aslında annesine ait olan borcun kendisinden tahsil edilmesine davacının kusurlu davranışları yol açmıştır. Böylece davacının kusurlu davranışları sonucu tahsil edilmiş olan para iade edilmiş olduğuna göre bu para için faiz istenemez. Davacı kendi kusurundan kaynaklanmış olan bu duruma katlanmalıdır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
Dava, davalıların borçlarının ödenmesiyle ilgili yapılan protokole göre verilen altı adet çek ve bir adet tarihsiz bononun icraya konulması ve davalının itirazı üzerine açılmış itirazın iptali davası olup; protokolde borcun hangi tarihte ödeneceği açıkça kararlaştırıldığı gibi, verilen senetler de vadelerinde ödenmediğinden BK.’ nun 117. maddesine göre temerrüt için ihtar aranmasına gerek olmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; taraflar arasındaki ‘Hazır Beton Satış Protokolü’ başlıklı sözleşmenin süresiz olduğu, usulüne uygun fesih de bulunmadığından, dava konusu dönemi de kapsadığı yolundaki yerel mahkeme kararı yerinde ise de; borçlu davalı 3.kişi durumundaki idarede bulunan hak ediş alacağını davacıya temlik etmiş olup, davacı, idarede istihkak alacağı bulunduğu müddetçe, önceki borçluya yani davalıya B.K. nun 191. maddesini ileri sürerek istekte bulunamayacağı, böyle bir dönüş davalının idarede hak ediş alacağının bulunmamasına bağlı olup, dosyaya göre davalının idarede istihkak alacağının olmadığı yönünde bir sonuca varılamayacağına göre, yerel mahkemenin bu yön üzerinde durup tartışmadan “davanın kabulüne” karar vermesinin bozmayı gerektireceği-
Elektrik enerjisi kullanım bedelinden kaynaklanan alacak likit nitelikte olduğundan, davacı lehine İİK.’ nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; davacı alacaklının, davalı şirket ve taşınmazda alacaklı lehine sürekli ipotek tesis eden gerçek kişiye karşı muacceliyet ihbarında bulunmadan, ipoteğin paraya çevrilmesi yönündeki takibine yapılan itirazın yerinde olacağı-
İcra takibinin dayanağı olan çek zaman aşımına uğrayıp kambiyo vasfını yitirdiğinden, temerrüt faizinin başlangıcının çekteki keşide tarihi değil, borçlunun temerrüde düşürüldüğü tarih olacağı-
Sonradan çıkan bir kanunla kabul edilen görev kuralı geçmişe etkili bir biçimde uygulanır. Davanın açıldığı andaki kurallara göre, görevli olan mahkeme yeni bir kanunla görevsiz hale gelmişse “görevsizlik kararı” vermek zorunda olduğu halde, bankalarla ilgili davada genel mahkemelerin görevli olduğu halde, karar veren Tüketici Mahkemesinin kararının bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasında dava konusu olan malların fabrika teslim yöntemiyle satıldığı, buna göre nakliye, yükleme, boşaltma ve sigorta masraflarının alıcıya ait olduğu, davacının indirimli satışlar başlamadan 24 gün önce davalıya %20 indirimli fatura göndermesine rağmen, davalının gümrükten malı çekmeyerek kusurlu olduğu, bilirkişi raporlarıyla belirlenmesi karşısında “davanın kabulüne” karar verilmesinde yasaya aykırı yön bulunmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; mahkemece “satış ilişkisinin 4077 sayılı Yasa kapsamında olduğu” gerekçesiyle “görevsizlik kararı” verilmişse de, tüketici “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen ve kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişi” olarak yasada tanımlanmış olup, dava konusu uyuşmazlık, “davacının ticari faaliyeti çerçevesinde imalatçı davalıdan satın aldığı peynirlerin bozuk ve eksik çıktığı gerekçesiyle iade faturasının tahsili istemi” olduğundan, mahkemenin görevsizlik kararının yerinde olmayacağı-
Kart çıkaran kuruluşların kart hamiline karşı açacakları davada genel mahkemelerin görevli olacağı-