Su idaresi abonelerine gönderdiği faturalarda su bedellerinin ödenmesi konusunda ihbarda da bulunduğundan, bu alacak için girişilen icra takiplerinde son ödeme tarihinden itibaren geçmiş günler faizlerinin istenebileceği-
Usulüne uygun tutulmadığı saptanan davacı defteri lehe delil teşkil etmez ise de, davacı aleyhine delil oluşturur. Mahkemece bu yönlerin gözetilmemesi isabetsiz olduğu gibi, 26.12.2005 tarihli oturumda davalı defterinin incelenmesine karar verildiği halde bu ara kararı yerine getirilmeden ve takipten önce yapıldığı bilirkişi raporu ile belirlenen ödeme de nazara alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Mahkemece, “kiralayan davacının; kiralanan taşınmazı, akitten maksut olunan kullanılmaya elverişli şekilde teslim ettiğini kanıtlayamadığı”ndan, “davalının akdi fasihinde haklı olduğu” gerekçesi ile “davanın reddine” karar verilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; tellallık sözleşmesinin BK.’ nun 404/3 maddesi uyarınca yazılı yapılmasının geçerlilik şartı olduğu, şifahi yapılan sözleşmenin geçersiz olduğu geçersiz sözleşmeye göre davalının aldığını iade ile yükümlü olduğu, bu nedenle “itirazın iptaline takibin devamına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline” karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir durum bulunmadığı-
Davalının davacı tarafından düzenlenen faturaya itiraz etmeyerek ticari defterine kaydetmesi ve bedelin ödenmesi için gönderilen ihtara verdiği cevapta, “akdin hata ve gabin ile sakat olduğunu” belirtmek suretiyle sözleşmeyi fesh ettiğini bildirmesi karşısında, dolaylı olarak akdin varlığını kabul ettiği anlaşılmaktadır. Davalı, akdin hata ve gabin ile sakat olduğunu ileri sürmüşse de, hatanın varlığı ve gabin koşullarının oluştuğu kanıtlanamadığından, tarafların akit ile bağlı olduğu kabul edilmelidir-
Mahkemece gecikme zammının faiz niteliğinde olduğu gözetilmeden, faize faiz yürütülmesine olanak sağlayacak biçimde hüküm kurması yasaya aykırı olduğu gibi, normal elektrik bedeli dışında kalan kaçak elektrik kullanımının haksız fiil teşkil etmesi nedeni ile, bu kalem davacı alacağının likit olmadığı da gözetilmeden, davacı alacaklı yararına %40 oranında tazminata karar verilmiş olmasının da bozmayı gerektireceği-
Malzeme teslimindeki gecikmeden iş sahibi sorumlu tutulacağından, bu sürenin tenzili ile kalan süre için gecikme cezasına hükmedilmesi gerekirken, fazlaya karar verilmesinin, hükmün bu nedenle bozulmasını gerektireceği-
Kredi alacağı likit olduğundan, itirazın iptaline karar verildiğinde, davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Sözleşmede miktarı belirlenen cezai şart alacağının likit olduğu gözetilerek, davacı yararına inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece “her iki davalının da iflasına karar verildiği, ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığı, alacaklarının tümünün iflas masasına kayıt edildiği, İİK gereğince iflas kararının kesinleşmesi ile müflisin taraf olduğu takiplerin düşeceği, bu durumda davanın konusuz kaldığı, %40 inkâr tazminatı istemenin yasal dayanaktan yoksun bulunduğu, dava açıldığı tarihte davacı banka haklı durumda bulunduğundan, davalı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu olduğu, gerekçeleri ile, “konusu olmayan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına” dair verilen kararın onanması gerekeceği-