Davanın, müddeabih değeri 87.312,85TL olduğu halde maktu harçla açılmış ve harç ikmal edilmeden hükme bağlanmış olduğu- Bu durumda davanın reddi halinde, davacı aleyhine harçlandırılmayan müddeabih üzerinde vekalet ücreti verilemeyeceği, maktu vekalet ücreti verilmesi gerekeceği-
Kefaletin geçerli olması için kefilin kefil olduğu tarihte mevcut ve muayyen bir borcun veya borç doğurucu bir işlemin (kredi sözleşmesinin) bulunması gerektiği- Dava konusu alacağın kaynağı sözleşmeden önceki tarihli kefalet sözleşmesinden dolayı davalının kefil olarak sorumlu olduğunun kabulünün mümkün olmadığı-
Davacı ispatlamak zorunda olduğu dava konusu malı davalıya teslim ettiği hususunu ispatlamak için irsaliyeli fatura dışında tarafların ticari defterlerine ve yemin deliline de dayanmıştır. Bu itibarla mahkemece bilirkişi raporunda irsaliyeli faturada teslim alan imzasının davalıya ait olmadığının anlaşılması üzerine tarafların ticari defterlerinin incelettirilmesi, davalının ticari defterini ibraz ettiği takdirde ve dava konusu faturanın davalı defterinde kayıtlı olduğunun anlaşılması halinde mahkemece malın teslim edildiğinin kabul edilmesi, ticari defterlerden sonuca gidilemezse davaya konu malın teslimi konusunda yemin teklif edip etmeyeceği davacıya sorularak sonucuna göre tahkikat tamamlanarak karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
Mahkemece öncelikle davacıdan çek aslı istenmesi, bu çekin lehdarı ve 1. cirantası olduğu görülen davalının isticvap edilmesi, şayet çek aslı davacı elinde ve imza da davalıya ait ise bankaya ibraz edilmemiş bu çekin yazılı delil başlangıcı olduğunun kabul edilmesi gerekeceği- Bu durumda davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı dikkate alınarak davacının tanıklarının dinlenmesi gerekeceği-
Mahkemece feragat edilen miktar yönünden davanın reddine karar verilip, reddedilen tutar yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği- Ayrıca davalının sorumlu olduğu yargılama giderlerinin de kabul/red oranına göre tayin edilmesi gerektiği-
Alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasının, borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir yıl olan hak düşürücü süre içinde açılmasının zorunlu olduğu- İcra dosyasında alacaklının icra işlemleri yapmış olmasının itirazın tebliği anlamına gelmeyeceği-