Taraflar arasında yazılı bir hizmet akdi olmasa da, davacı şirketçe davalı tarafa 2011 yılı Mayıs ile Ağustos ayları arasında temizlik hizmeti verildiğinin ve hizmet karşılığı düzenlenen faturaların davalı şirket çalışanlarına tebliğ edildiği, faturalara süresinde itiraz edilmeyerek davalı şirket kayıtlarına işlendiği, tarafların birbirini doğrulayan ticari defter kayıtlarına göre de temizlik hizmetinin verildiği ancak bedelinin ödenmediği, takibe itirazın haksız olduğu gerekçesiyle itirazın iptali davasının kabulüne ve davacı lehine inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
İlamlı icra takibi başlatabilecek bir alacaklı ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak düşünülebileceği- İlamlı icra takibi başlatabilecek iken ilamsız icra takibine başvurulması HMK mad. 29/1'de belirtilen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği- İlama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağından, mahkemece bu hususun re'sen nazara alınacağı-
Genel haciz yoluyla takipte, süresinde yapılan itiraz üzerine duran takipte alacaklı tarafından takibin devamı yönünde bir karar sunulmadıkça takibe devam edilip bir işlem yapılamayacağından, mahkemece, şikayete konu muhtıranın iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddinin isabetsiz olduğu-
İtirazın iptali davasında, davalının şikayeti üzerine davacı ve dava dışı bazı kişiler hakkında ceza davası açılması karşısında, ceza davası sonucunda verilecek olan maddi vakıayı saptayan bir kararın hukuk hakimini bağlayacağı düşünülerek, söz konusu ceza dosyasının sonucunun ve kesinleşmesinin beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
İtirazın iptali davasına konu olayda, takip tarihi itibariyle saptanan kira alacağı miktarından, davalı tarafından yapıldığı sabit olan harcamalar mahsup edilmek suretiyle bakiyesinin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya karşı genel haciz yolu ile takip yapmış olan alacaklının, borçlunun mallarına ihtiyati haciz koydurtması ve borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrine itiraz etmesi halinde, bu itirazın  alacaklıya hemen tebliğ olunacağı ve alacaklının itirazın kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemesi veya mahkemede itirazın iptali davası açması gerektiği- İcra mahkemesinin itirazın kaldırılması talebini reddederse, alacaklının, bu ret kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde genel mahkemede borçluya karşı alacak davası açması gerektiği- Davanın açılmamış sayılması, ya da alacaklının davada haksız çıkması hallerinde ihtiyati haciz hükümsüz kalacağı, bu konudaki şikayetin süreye tabi olmadığı- Borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine, alacaklının, ihtiyati haciz kararı ile  borçlunun maaşına haciz koydurması ve itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline tebliği tebliğinden itibaren alacaklının 7 gün içinde itirazın kaldırılması veya iptali talebinde bulunulmadığı görüldüğünden, ihtiyati haczin hükümsüz kalacağı-
Taraflar arsındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, davacı avukat ile davalılar arasında başka dava dosyaları nedeniyle avukatlık ücretine ilişkin davalar olduğunun anlaşılması karşısında; mahkemece öncelikle davalıların azil nedenleri üzerinde durulması, vekalet ücretine diğer dava dosyaları ile 16.07.2009 tarihli protokol ve 14.04.1998 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmeleri incelenmek suretiyle davacı avukatın azlinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki birleştirilen alacak ve itirazın iptali davaları-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Genel kredi sözleşmesinden doğan banka alacağına dayalı ilamsız icra takibine yapılan itirazın İİK. mad. 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkin davada, mahkemece ‘dava ve takip dayanağı genel kredi sözleşmesi murisin vekili tarafından imzalanmışsa da, kredi sözleşmenin … maddesinde belirtilen kredinin vekaletnameyle kullanılabilmesi için kredi isteklisinin talep yazısının bulunmadığı’ gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, mahkemece gerekirse ilgili banka kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak kredi sözleşmesinden kaynaklanan ödemenin davalılar murisi ya da yetkili vekiline yapılıp yapılmadığı hususunda Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması gerekeceği-